"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“Baban ne iş yapar?”

Ali FERŞADOĞLU
06 Ekim 2018, Cumartesi
Genç bir akrabam, kamu kurum ve kuruluşlarından birisinden işe girebilmek için dört sefer imtihana girmiş. KPSS, ALES ve sair puanları çok yüksek olduğu halde, mülâkatta kaybettirmişler; kimisinde yedeklere bile almamışlar!

Sordukları sorulardan birisi, “Baban ne iş yapar? Soyadını taşıyıp İstanbul’da yaşayan birisini tanıyor musun?” şeklindeymiş.

Puanları kendisinden düşük olanlar işe alınmış!.. Zaten, “mülâkat sistemi” liyakati değil, tarafgirliği (akraba, partidaş, cema- atdaşlık vs.nin) baz alınması istediklerini işe almak demektir. 

Ki, mülâkata, puan, liyakat vesaireyi nazara almadıklarının en bariz bir göstergesidir. 

Halbuki dindarlık mealini vereceğimiz şu âyeti nazara almayı gerektiriyor: 

“Şüphe yok ki Allah, emanetleri ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emrediyor. Gerçekten de Allah, size ne de güzel öğüt vermede. Şüphe yok ki Allah, her şeyi duyar, görür.” 1

“Babam avukat ise ve dâvâyı ona vermişlerse benim bunda suçum ne?” 

Sonuç aynı: Kaybettirmişler!

Eskiden birlikte hizmet ettiğimiz, çok samimî olduğumuz bir kardeşimiz AKP teşkilâtında etkili ve bir cemiyetin de başkanlığını yürütüyor. AKP’li olduktan sonra, Yeni Asya’nın, bizim partiyi eleştirmemizi Risale-i Nur’a ve Bediüzzaman’a uymadığını anlatanlardan… Bu kardeşimizin annesi, yakın akrabamı işe almadıklarını duymuş, kendisi teklif etmiş: “Ben oğluma söyleyeyim, ona bir iş bulur!”

Söylemiş, annesine verdiği cevap şu: “Ben onları çok iyi tanıyorum. Ve işe almak isterim, onu almayacağım da kimi alacağım? Ama, ben bunu yapamam, onu işe alamam, mümkün değil!” Bunu bir İlahiyatçı meslektaşıma anlatarak, “Bunların Risale-i Nur ile, Nurculukla bir alâkaları kalmamış!” dedim kızgınlıkla… 

Bana şu kelâm-ı kibarı okudu:

 “Men kâne himmetuhu nefsuhu feleyse minel insan/Kimin himmeti nefsi ise o insan değildir!” 

Sonra şu açıklamaları yaptı: “Kim kendi acısını hissederse canlıdır; başkalarının acısını hissederse insandır; İslâmın acısını hissederse Müslümandır.”  

Peki, bunların sonu ne olacak? Bir âyetin mealini birlikte okuyalım: “Kim bir kötülük işlerse, kendi nefsine kötülük etmiş olur. Allah her şeyi hakkıyle bilendir, hikmet sahibidir.” 2

Şimdi nasıl vicdanî azaplar, huzursuzluklar ve işkenceler çektiklerini bilmiyoruz! Ama, akıbette müstahak olduklarını bulacakları muhakkak!

 “Âlemde görünen tasarrufattan anlaşılıyor ki, Sâni-i Âlemin pek yüksek, celâlli, izzetli bir haysiyeti vardır ki, ubudiyetle Sânii tâzim etmeyenlerin veya istihfaf edenlerin te’diplerini, tehir ve imhal etse (mühlet verse) bile, ihmal etmez.”3 

Dipnotlar:

1- Nisa Sûresi, 58.

2- Nisa Sûresi, 111.

3- Mesnevî-i Nuriye, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul, 1999, s. 36.

Okunma Sayısı: 3479
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı