"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bediüzzaman’a göre medyanın temel fonksiyonları

Ali FERŞADOĞLU
23 Şubat 2018, Cuma
Bediüzzaman, medyanın çağımızın en önemli eğitim ve terbiye vasıtası olduğunu nazara verir.

“Heyet-i içtimaiyeyi/sosyal hayatı faaliyet ve harekete götüren çok ukde-i hayatiyelerden birisi fikr-i edebiyat”tır. Yani, ediplik/yazarlık/gazeteciliktir.

Ona göre matbuatın/basın-yayının temel iki fonksiyonu vardır:

Birincisi dellâlü’l-mehasinü ve’l-meayib (ayıpları ve güzellikleri ilân eden), yani, gidişattaki müsbet-menfi/olumlu ve olumsuz gelişmeleri duyurup halkı bilgilendirmek;

İkincisi hatibü’l-umumî (herkes adına konuşan) veyahut mürebbiyyü’l-efkâr (fikirleri terbiye eden, olgunlaştıran). Hatîb-i umumî ve mürebbî-i efkâr olmak. (B. Said Nursî, Eski Said Dönem Eserleri, Nutuk, s. 187.)

Evet, gidişattaki müsbet-menfi / olumlu ve olumsuz gelişmeleri duyurup halkı bilgilendirmek basının temel vazifesidir.

Bu çerçevede, kişilerin veya iktidarın müsbet düşünce ve çalışmalarını nazara vererek teşvik etmek; olumsuz yönlerini dikkatlere sunarak hem onları hem de okuyucuları teyakkuza sevk etmektir.

Demek ki, insaflı eleştiri, aynı zamanda gelişmeyi kamçılar. Eleştirileri dikkate almayanlar ve tahammül etmeyenler ise, tarafgirdir hiçbir gelişme sağlayamazlar. 

Evet, basın-yayın/medyanın vazifesi, diğer bir ifadeyle, farz olan “emr-i bil-ma’ruf, nehy-i an’il-münker’i, yani, iyi, doğru, güzeli anlatmak; kötü, yanlış, çirkini nehyetmektir. (Lokman Sûresi, 17.) Aynı zamanda, “Sizden kim bir münkeri / kötü, çirkin, şerri görürse onu eliyle düzeltsin. Buna gücü yetmezse lisanıyla düzeltsin. Buna da gücü yetmezse kalbiyle buğz etsin. Bu kadarı imanın en zayıf mertebesidir.” mealindeki hadis-i şerifte belirtilen “dilinizle düzeltiniz” haki- katine uymaktır. (Kütüb-i Sitte, Hadis Ansiklopedisi, Hadis No: 89.)

Günümüzde bu, “kalemle, görüntülü ve sesli yayın ile düzeltiniz”, şeklinde de anlamalı değil miyiz?

Bu, aynı zamanda bir vazifedir.

Hatib-i umumî, genel bir hatip, yani, yediden-yetmişe herkese hitap etmektir. Kitap ve dergiler belli bir kültür seviyesine sahip olanlara hitap eder. Ama, gazete, herkese hitap eder.

Böylece fikirleri terbiye eder, eğitir. Yani, doğru, ölçülü, dengeli düşünmenin yollarını gösterir. 

Bu arada, okuyucuları nefsi, hissi / duygusal, tarafgir düşünmemeye, hakperest ve adil düşünmeye sevk etmektir.

Okunma Sayısı: 1626
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı