"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bediüzzaman bedelli askerliğe nasıl bakıyor

Ali FERŞADOĞLU
18 Eylül 2018, Salı
Ferd, aile ve toplumların en önemli ihtiyaçları, “asayiş”tir. Yani, emniyet, güvenlik, toplumun güvenli ve huzurlu hayatıdır.

İmanî, ahlâkî, ilmî, teknolojik kalkınma, gelişme, ilerleme asayişe bağlıdır. Asayişin olmadığı yerde boğuşma, boğuşmanın olduğu yerde kin, nefret, öfke, şiddet, bunların da olduğu yerde sefahet ve sefalet vardır. İşte İslâm âlemi ve bilhassa Ortadoğu

gerçek asayiş de, iman, Kur’ân hakikatleriyle sağlanır. Demokratik ülkeler, gelişmelerini imanın özelliği olan hürriyet, meşveret (ferdî, ailevî ve kurumsal olarak ortak aklı, kollektif şuur), adalet, çalışma, mesailerin tanzimi (iş bölümü), vs. ile sağlamışlardır.

Asker, düşmanları caydırmak için beslenir. Modern dünyada askerlik; teknoloji ve vurucu güç ile donatılmış. Öyle ise, sayıdan ziyade kalite önemlidir. Yani, “Kemiyetin keyfiyete göre ehemmiyeti yok!” Şu halde az, fakat, teknoloji ve vurucu güç ile donatılmış askerî güç lâzım…

Bedelli askerlik uygulamasından faydalanmak üzere başvuranların sayısı 515 bini geçti. Bediüzzaman, savaş, asayiş (emniyet, güvenlik, toplumun güvenli ve huzurlu hayatı) ve bedelli askerlik meselesine yönelik hassas ve muhteşem yaklaşımı ve stratejisi vardır. 

Şöyle diyor: 

“Bu yakında İngiliz ve İtalya gibi ecnebîlerin bu hükümete ilişmesiyle, eskiden beri bu vatandaki hükümetin hakikî nokta-i istinadı ve kuvve-i mâneviyesinin membaı olan hamiyet-i İslâmiyeyi tehyiç etmekle şeâir-i İslâmiyenin bir derece ihyâsına ve bid’aların bir derece def’ine medar olacağı halde, neden şiddetle harp aleyhine çıktın ve bu meselenin âsâyişle halledilmesini duâ ettin ve şiddetli bir surette mübtedi’lerin hükümetleri lehinde taraftar çıktın? Bu ise, dolayısıyla bid’alara tarafgirliktir.

Elcevap: Biz ferec ve ferah ve sürur ve fütuhat isteriz-fakat kâfirlerin kılıcıyla değil! Kâfirlerin kılıçları başlarını yesin; kılıçlarından gelen fayda bize lâzım değil. Zaten o mütemerrid ecnebîlerdir ki, münafıkları ehl-i imana musallat ettiler ve zındıkları yetiştirdiler.

“Hem harp belâsı ise, hizmet-i Kur’âniyemize mühim bir zarardır. Bizim en fedakâr ve en kıymettar kardeşlerimizin ekserisi kırk beşten aşağı olduğundan, harp vasıtasıyla vazife-i kudsiye-i Kur’âniyeyi bırakıp askere gitmeye mecbur olacaktılar. Benim param olsa, hüsn-ü rızamla, böyle kıymettar kardeşlerimin herbirisini askerlikten kurtarmak için, bedel-i nakdiye bin lira kadar da olsa verirdim. Böyle yüzer kıymettar kardeşlerimizin hizmet-i Kur’âniye-i Nuriyeyi bırakıp maddî cihad topuzuna el atmakta, yüz bin lira kendi zararımızı hissediyordum. Hattâ Zekâi’nin bu iki sene askerliği, belki bin lira kadar mânevî faydasını kaybettirdi.” 1 

Demek ki, gerçek asayiş, emniyet, güvenlik, az, fakat, teknoloji, bilgi ve moralmen (imanı) güçlü asker lâzım. Ta ki, gerçekten caydırıcı olsun.

Teklifimiz şu: Bedelli askerlik yaşını düşürün… Askerde olanları da fazlalıklıkları askerliklerinden kalan günlerini bedelli olarak terhis edin.

Hem bedillilerden, hem de onları beslemekten gelecek meblâğ ile, teknoloji ve bilgi ile donatın…

Dipnot:

1- Lem’alar, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul, 1999, s. 107-108.

Okunma Sayısı: 2239
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı