Ama, bana sorarsanız kuşların en hem en akıllısı, hem en zekisi hüdhüd kuşu olmalı. Kur’ân-ı Kerîm Hz. Süleyman’dan bahsederken diğer vasıfları yanında kendisine kuş dilinin öğretildiğini ve onlardan müteşekkil orduları bulunduğu bildirilirken; hüdhüd kuşu ile ilgili şu mealde bir âyet de var: “Ve kuşları teftîş edip, şöyle dedi: ‘Bana ne oldu da Hüdhüd’ü göremiyorum, yoksa kayıplardan mı oldu?” (Neml Sûresi, 20.)
Yeni Asya’da okuduğum şu haber dikkatimi çekti, dikkatinizi çekeyim istedim: ”İlim adamlarının yiyecek otomatıyla yaptığı test, kuş türlerinin en zekisinin kargalar olduğunu ortaya koydu.” (Yeni Asya/29 Haziran 2018.)
En zeki kuş karga dediler, ama, yine de kuş beyinli! Bence henüz en zeki kuşun karga olduğu tam olarak belli değil! Zira, kargalarla test, deney yapılmış, başka başka kuşlarla yapılmamış!
Bana sorarsanız, karga gibi Kur’ân’da geçen bıldırcın da zeki olabilir. Güvercini unutmayalım. Zira, tarihte habercilik, posta işlerinde kullanıldılar. Zeki olmalılar ki, bu işleri yapabildiler.
Ha, bu arada insan gibi konuşan ve birçok kelimeyi ezberleyebilen papağan bence kargadan zekicedir.
“Ey dağlar ve kuşlar, onunla beraber tesbih edin” dedik. Demiri de onun için yumuşattık. (Sebe’ Sûresi: 10.), “Bize kuşların dili öğretildi. (Neml Sûresi: 16.) Kuşlar da onun etrafında toplanırdı. (Sâd Sûresi: 19.) meallerindeki âyetleri tefsir ederken, şu hakikati nazara verdi:
“Acaba bu mümkün müdür, hakikat midir? “Evet, hakikattir. Mağaralı her dağ, her insanla ve insanın diliyle, papağan gibi konuşabilir.” (Bediüzzaman Said Nursî, Sözler, s. 235.)
Ama, bana sorarsanız kuşların en hem en akıllısı, hem en zekisi hüdhüd kuşu olmalı. Kur’ân-ı Kerîm Hz. Süleyman’dan bahsederken diğer vasıfları yanında kendisine kuş dilinin öğretildiğini ve onlardan müteşekkil orduları bulunduğu bildirilirken; hüdhüd kuşu ile ilgili şu mealde bir âyet de var: “Ve kuşları teftîş edip, şöyle dedi: ‘Bana ne oldu da Hüdhüd’ü göremiyorum, yoksa kayıplardan mı oldu?” (Neml Sûresi, 20.)
Hüdhüd, Hz. Süleymanın ordusunda yer almış, su arama işinde vazifelendirilmiş, Belkıs’ın bahçelerini gezmiş ve ondan haberler getirmiştir.
Hüdhüd’ün İslâmî literatürde “ebü’l-ahbâr, ebû seccâd” gibi birçok künyesi vardır. Arapça olan hüdhüd, Türkçe’de ibibik, büdbödek, çavuş kuşu; İngilizce’de hoop poo; Fransızca’da, huppe diye isimlendirilir... Yuvasını genellikle ağaç kovuklarına, duvar deliklerine ve kaya oyuklarına yapar. (EBr., VI, 47).
Hüdhüd, Talmud’da “yaban horozu” olarak adlandırılmakta (EJd., VIII, 970), Tevrat’ta eti yenilmeyecek kuşlar arasında sayılmaktadır (Levililer, 11/19; Tesniye, 14/18).
Hüdhüd kuşunun belli başlı diğer özellikleri ise şöyle sıralanır: Toprağın altındaki suyu görür. Eşine çok bağlıdır, eşi ölünce yeni bir eş aramaz. (Câhiz, III, 510-514).
Bu özelliklerini de nazara alırsak, en zeki kuş hüdhüddür, derim. Ve kuşlarla ilgilenen araştırmacı ve kuşbilimci ilim adamlarına “test” etmelerini tavsiye ederim.