“Din ve maneviyat”, 1970-80’lerde dünyada yükselen değerlerdi. Bilhassa ilim, fikir ehli ve sanatçıların İslamın rahmet sinesine koşuyorlardı. Bunu durdurmak için “Gizli ifsat, ahlâksızlık, dinsizlik, zındıka ve mason komiteleri” şu menhus projeyi uygular:
1979 İran Devrimi, 1980 12 Eylül darbe-i münafıkanesi ve diğer ülkelerde de başka darbeler. ANAP 1983, RP 1994 ve AKP ve RTE “dindar ve muhafazakar” etiketiyle iktidara sürülür! 12 Eylül 1980 darbe-i münafıkanesi… Ve İran’da Humeyni hareketi. Bütün televizyonlar, “Asan, kesen, doğrayan, kendi insanlarına bile zulmeden bir (sözde İslam Cumhuriyeti) sistem” olarak zumlanıyordu İran ve Humeyni! Dünyaya verilen mesaj şuydu: Müslümanlar baskıcı, diktatör, terörist; siz de mi öyle olmak istiyorsunuz!”
1989’da ise istibdatın, komünizmin duvarları yıkıldı, hürriyet zemininde İslam hızla yayılacaktı. Aynı komiteler Müslümanları “gerici, fundamentalist, terörist” gibi göstermeye çalıştı. 28 Şubat 1997 darbesiyle gelen kriz ve kaoslarla aynı oyunlar sergilendi. Bu arada, yetişmiş kaliteli insanlar kaçırıldı, kendilerine çektiler. Ve 2001’de ABD’deki İkiz Kule’lerin yıktırılması, Müslümanların terörist ilan edilmesi, BOP (Büyük Ortadoğu Projesi) ile İslam âlemi perişan edildi. İşte AKP de BOP’un bir projesidir, toplum faize, rüşvete, yolsuzluğa alıştırıldı! Toplum, pahalılık ve enflasyondan kafasını kaldırıp sanata, ilme, hizmete yönlendirilemez hale getirildi. BOP ile, bilhassa dindarlar “istibdat, kriz, kaos, fakirlik ve cehalet” ortamına sürüklendi.
Şimdilerde de mektuplar yayınlayıp darbe ürünü zalim iktidarı destekleyenler mazide de aynı hataya düştüler. Merhum Mehmet Kutlular’ı dinleyelim: “Bazı arkadaşlarımız, ‘12 Eylül Harekâtı Malazgirt’ten, Niğbolu’dan, Mohaç’tan, Çanakkale’den de daha ileridir’ diyerek gazeteye tavır aldılar. Bu tavır alışı o kadar ileri götürdüler ki, ‘Tercüman gazetesini alın, ama bu gazeteyi almayın’ diyecek kadar insaf ölçülerinden uzaklaştılar. Gazete aleyhine bir tavrın içine girdiler… Biz de buna karşı yayınlarımızı sürdürmekteydik.”1 Şu perişanlığımızda onların da katkıları var. Nedamet edip hatalarını telafi etmeyecekler mi?
Dipnotlar:
1-Mehmed Kutlular, Yeni Asya, 19 Eylül 2018.