"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bugünkü çöküşün sebebi 12 Eylül zihniyetidir

Ali FERŞADOĞLU
12 Eylül 2018, Çarşamba
Milleti yücelten, toplumlara refah ve huzura kavuşturan, ülkeyi terakki ettiren en önemli nokta; imanın temel özelliklerinden olan hürriyet/meşrûtiyet/demokrasi, hukuk/adalettir.

Nerede istibdat, varsa orada fakirlik, adaletsizlik, zulüm, ihtilâf / bölücülük, niza, kriz, kaos, terör vardır. İşte Asya ülkesi Japonya ile Batı ülkeleri ve işte istibdatın hâkim olduğu Ortadoğu ülkeleri ve İslâm âlemi.  

12 Eylül 1980 darbesi ve bütün darbelerin temelinde istibdat, faşizm şiddet, tek görüş, dayatma vardır. İstibdat ve onun da mahsulü olan darbeler istidatları, kabiliyetleri öldürür.

Bediüzzaman, bugünkü sosyal, hukukî, siyasî ve ekonomik hayatın çöküşün sebebini bir asır önce öngürmüş, teşhis etmiş ve ezberlenmesini istemişti:

“Eski hal muhal; ya yeni hal veya izmihlâl...”1 

Eskiden ülkeleri halife, padişah, kral olarak bir kişi yönetirdi. Artık, tek adama, tek düşünceye, “otokrasiye, diktatörlüğe, tek kişiye, riyaset-i şahsiyeye, padişaha, krala, halifeye bağlı sistem” imkânsız, yani, muhal. O zaman “yeni hal”. Peki, nedir yeni hal?

Artık şahıslar, kişiler padişah, krallar değil; meclisler, parlamentolar, şûralar, ekipler, şahs-ı maneviler yürütüyor. “Zira, cemaat ruhunu temsil ederler.”2 Yani, “Bu zaman cemaat zamanıdır. Zaman, şahıs zamanı değil, şahs-ı mânevî zamanıdır. Ehemmiyet ve kıymet, şahs-ı mânevîye göre olur. “Maddî ve ferdî ve fânî şahsın mahiyeti nazara alınmamalı.”3

İşte bugünkü eğitimden içtimaî, siyasî, ekonomik meselelere kadar her alanda çöküşün sebebi, 12 Eylül 1980 darbe-i münafıkanesinin dayandığı vahşi kapitalizm, Kemalizm zihniyetidir.

Buyurun, 12 Eylül darbesine maruz kalan Demokratlar ve rahmetli Süleyman Demirel’den bir örnek:

“14 Mayıs 1950’den 1999 yılına kadar geçen süre 49 yıldır. Bu sürede Türkiye neredeyse sıfıra yakın millî gelir payından 25 bin adet fabrikasıyla dünyanın 15. sanayi ülkesi haline gelmişti.

Dünyanın 7 tarım ülkesinden birisi, 5 et üreten ülkeden birisi olmuştu. 6 bin dolar seviyesindeki fert başına düşen geliriyle dünyanın 17. ekonomisi haline gelmişti. Yani 20 ülke arasında 17. sırada G-20’ye çağırıldı.”

Yaşar Topçu: “Dünyada bu kadar kısa sürede -1960 darbesi, 22 Şubat, 21 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül darbelerine mâruz kaldıktan sonra- dünyada böyle bir kalkınmanın örneği daha yok ekonomisi bu kadar büyüyen bir başka örnek yoktur.

Türkiye’nin dışında ekonomide bu başarıyı göstermiş bir tek Güney Kore var, o da 19. sırada çağırıldı. Bu kalkınmanın en büyük mimarı Rahmetli Demirel’dir. Benim DP misyonunun bugün yok olmasına en çok üzüldüğüm husus da burasıdır.”

Dipnotlar:

1- Münâzarât, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul, 1999, s. 52.

2- Sünûhat, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul, 1999, s. 51.

3- Kastamonu Lâhikası, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul, 1999, s. 8.

Okunma Sayısı: 2745
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı