"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Derin devlete göre yıkıcı akımlar - 2

Ali FERŞADOĞLU
17 Ağustos 2018, Cuma
“Süleymancılık tarikatının kurucusu Silistreli Süleyman Hoca olarak anılmaktadır. Romanya muhacirlerinden olduğu ve henüz te’yid edilmemekle birlikte Yahudi asıllı olup adının Salamon olduğu belirtilmektedir,” gibi asılsız ve yakışıksız iftiralar, hiç sıkılmadan atılabilmektedir.

“Nakşibendî tarikatının Halidiye kolunun kurucusu Ziyaeddin Halit, kendisini Kürt kabul eden bir yobaz bölücüdür” gibi vicdânı sızlatacak yakıştırmalar yapılıyor.

Rejim, bütün gücüyle bu vatanperver, sadık, samimî insanlarla uğraşırken, Kemalist, Atatürkçü, ateist, sol kesime olanca desteği vermiş; bütün imkânlarını peşkeş çekmişti. Komünizm ve Kürtçülük bile, bu mümtaz tarikat ve cemaatlerden sonra tehlike sayılıyordu!.. Ve şimdi açıkça herkes görüyor ve biliyor ki, insanlığın, milletin ve devletin başına komünizm, Kürtçülük ve solculuk en büyük birer tehlike olmuş ve oluyor.

Demokratik, hür, şeffaf zeminde artık herkes görüyor ki, cemaat ve tarikatlar, alabildiğine devlete sadık; millet ve vatan menfaati için çalışan ve onu daima iç ve dış tehlikelerden kurtarmaya çalışan insanları yetiştiren hayırlı müesseselerdir.

Bu anlayışa gelişin sebebi şu olsa gerek: “Kemalist devlet rejimi” tek şahsın görüşlerini, Cumhuriyet adı altında kabul ettirmeye çalışırken; onun dışında hiçbir fikir ve düşünceye hayat hakkı tanımıyor, sosyal gerçekleri, tarihi kabul etmiyor; halkı kabul etmiyor; ona güvenmiyor; halkın gönüllü kuruluşlarını, sosyal yapısını kabul etmiyordu.

Şimdi ayan-beyan görüyoruz ki, kalkınamamamızın esas sebebi, bu müstebit zihniyet, bu diktatör devredir. Ve müşahede ediyoruz ki, dış mihrakların oyunlarına âlet olmanın sebebi, o gayr-i demokratik uygulamalardır. Çünkü, devletin gücü halkı üzerinde deneniyor ve harcanıyordu. Vatandaşları ile kovalamaca oynarken; dış ve iç mihraklar, ülkede istedikleri gibi at oynatıyordu.

Türkiye, jeopolitik bakımından çok önemli bir kavşakta bulunuyor. Üç tarafı denizlerle çevrili, Avrupa’yı Asya’ya, Ortadoğu’ya bağlıyor. Önemli ticaret yollarının da kavşağı. Şu halde, bu ülkede yaşayan insanların, kendi değerlerini bilmememesi, bir kimlik bunalımına düşürülmesi, yoz bir kültür anaforuna itilmesi lâzım ki, istedikleri gibi yönlendirsinler.

İşte, “paralel cemaat” paranoyası bunun vahim bir sonucudur…

Okunma Sayısı: 2387
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı