"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“Dilsiz şeytan!” suçlamasından nasıl kurtulacağız?

Ali FERŞADOĞLU
25 Nisan 2016, Pazartesi
Doğru İslâmiyet ve İslâmiyete lâyık doğruluklardan birisi de “sorgulamak ve şeffaflık” istemektir.

Zira;

Sorgulama, hakkı, hukuku, adâleti ayağa kaldırmaktır.

Sorgulama, Adl ve Hak isimlerinin gereğidir.

Sorgulamak, bir emirdir ve farzdır.1

Sorgulamanın Kur’ân literatüründeki adı, “emr-i bil-ma’ruf nehy-i an-il-münker”dir. Yani, iyiyi, doğruyu, hakkı, güzeli emretmek, anlatmak, yaymak; çirkin, kötü, yanlıştan nehyedip uzaklaştırmak kesinlikle emr olunduk.

Sorgulamak, ayrıca Sünnet değil mi?2

Peygamberimiz, (asm) “Hayatımı kudreti elinde tutan Zat’a yemin ederim ki, ya ma’rufu emreder, münkeri yasaklamaya çalışırsınız veya Allah size, tarafından bir azap gönderecektir. Sonra siz O’na duâ edeceksiniz, fakat duânız kabul olunmayacaktır. Bir kötülük gizli kaldığı vakit, zararı yalnız sahibine olur; açıktan yapılıp çevre tarafından değiştirilmediği vakit ise, zararı umuma şâmil olur.”3 diye buyurmuyor mu?

Yine, “Hak” ve “Adl” isimlerine en yüksek seviyede mazhar ve ayna olan Resul-i Ekrem (asm) şöyle buyurmuyor mu?

“Bir kötülüğü gördüğünüzde elinizle, elinizle düzeltemezseniz dilinizle, dilinizle de düzeltemezseniz kalbinizle buğz edin. Bu da imanın en zayıf derecesidir.4

Hz. Ömer (ra) halife seçildiğinde, “Kur’ân’a ve Rasulullah’a (asm) uyarsam bana itaat edersiniz, uymazsam ne yaparsınız” sözüne karşılık, “Seni kılınçlarımızla doğrulturuz!” cevabını almamış mı?

Selahaddin-i Eyyübi, Fatih Sultan Mehmed gibi halifeler, padişahlar sorgulanmamış, mahkemeye çıkarılmamışlar mı?

Bediüzzaman, “İşte, size söylediğim sözler hayalin elinde kalsın, mihenge vurunuz. Eğer altın çıktıysa kalbde saklayınız. Bakır çıktıysa, çok gıybeti üstüne ve bedduâyı arkasına takınız, bana reddediniz, gönderiniz”5 demiyor mu?

Bediüzzaman, kendisi için, “müfsid veya bilmediği halde ifsad edici” edebileceğini söyleyip mihenge vurulmasını istiyorsa;

Ağabeyleri, varisleri, hacıları, hocaları, şeyhleri ve özellikle siyasetçileri mihenge vurmalı değil miyiz?

Bunca haksızlıkları, zulümleri, baskıları, ahlâksızlıkları, ahlâki çöküntüleri sorgulamayacak mıyız?

Hesabını sormayacak mıyız?

Dipnotlar:

1- Lokmân Sûresi, 17; Âl-i İmrân Sûresi, 104,110,114; Hac Sûresi, 41; Tevbe Sûresi, 71.

2- Kütüb-i Sitte, Hadis Ansiklopedisi, Hadis No: 89.

3- Tirmizi, Riyazüssalihin-173.

4- Müslim, İman, 78.

5- Bediüzzaman Said Nursî, Münâzarât, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul 1999, s. 49.

Okunma Sayısı: 1832
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • halil

    25.4.2016 14:53:17

    Birileri, birilerinin, özellikle siyasetçilerin hata ve zararlarına bizim de göz yummamızı ve sessiz kalmamızı istiyorlar ne yazık ki...!!!

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı