"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Duâ hürriyettir

Ali FERŞADOĞLU
10 Şubat 2018, Cumartesi
Duâ, dünyanın, maddenin dar kalıplarından sıyrılıp mana âlemlerinin deryasına, sonsuzluk ülkesine açılmaktır. Duâ, isim ve sıfatları sonsuz olan ezel ve ebed Sultanı’na sığınmaktır.

Duâ, nefsin esaretinden kurtulmak, enaniyetin prangalarını çözmek, süfliyatın boyunduruğundan kurtulmaktır. Ve duâ, sonsuzluğun vahalarında bir yürüyüştür.

Diğer taraftan, insanın müsbet, pozitif ve menfi, negatif yönü vardır. Ruh ve duyguları sonsuz hayata göre dizayn edilmiştir.

İşte duâ ile bu negatif yönümüzün prangalarından kurtulup pozitif yönümüzü işleterek, Cennet’e kadar ulaşıyoruz. Yani duâ, ebedî saadete ka- vuşmanın bir yolu aynı zamandı. 

Kul, duâsıyla dünyanın dar, maddî kalıplarından, sıkıntılı dünyevî makam ve mevkilerden, endişe ve korkularından sıyrılarak sonsuz güzelliklere, makamlara bir uçuştur. Kulluğun özü olan duâ ile kesretten uzaklaşarak, birliğe, gerçek anlamda tevhid sırrını yakalarız. Yani, fani şeylerden duâmızla kurtulup bütün kâinata hükmeden bir Yaratıcıya yöneliriz.  Öte yandan acz ve fakr kalıpları bizi cendereye alır. 

Bitmek, tükenmek bilmeyen istekler bizi çepçevre sarar. Kimi zaman iç içe, kimi zaman peş peşe…

Bir dostumuzu görmeyi merakla beklediğimiz gibi, Cemil-i Zülcelâl olan Allah’ı da görmeyi heyecanla isteriz. 

İnsan bir çiçeği istediği gibi, baharı da arzu eder.  İçinde kırmızı kiremitli bir ev, altında dere olan bir bahçeyi arzu ettiğimiz gibi, nehirleri sonsuzluğa akan ebedî Cenneti de isteriz. 

Bu istekler bizi bir başka türlü bağlar. İşte, Cenâb-ı Hak vermek istemeseydi, isteme duygusunu da vermezdi! 

Vermek istemeseydi, bunca güzellikleri anlayacak, tadacak, tartacak duygular vermezdi. Bütün bu sırları duâlarımızla ifade ederiz. Bu isteklere uzanmanın yolu ise duâdır. 

Midenin geçici bir hayat için isteklerini yeryüzündeki sayısız nimetlerle kabul eden bir Ganiyy-i Mutlak’ın, insan ruhunun en büyük bir isteği olan sonsuzluk arzusunu işitmemesi, işittikten sonra önem vermemesi, önem verdikten sonra da kabul etmemesi mümkün mü? 

Demek ki, duâ hem bir ibadet, hem kulluğun özü, hem de hürriyetin yoludur. Bu açıdan bakıldığında duâ, sonsuzluğa açılan bir hürriyet kapısıdır.

Okunma Sayısı: 2136
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı