“Yetiştiği aile ortamı mutlaka tahlil edilmeli” derken, aile fertlerinin uyumu da nazara alınmalıdır. Yani, eş olarak seçilecek kişinin anne-babası birbiriyle ne derece uyumlu? Biribirine karşı tutumları, çocuklarıyla iletişim düzeyleri de önemli. 

“Ailelerine bakın, inceleyin!” öğüdü geçiştirilecek boş bir temenniden ibaret kalmamalı. Her ne kadar evlenecek adaylar denk ve uyumlu gibi görünse de, sonuç aileden dolayı farklı mecralara kayabilir.

Zîra, evlilikle çocuklar ailelerinden, aileler çocuklarından bütün bütün kopmuyor. Mutlaka ilişki ve iletişim olacaktır. Hayat tekdüze gitmez. İniş ve çıkışlar yaşanır. İnsan olan yerde problem de vardır. Önemli olan bu problemin çözümünde, ailelerin tesiri ve müdahale düzeyidir.

Problemlerin çözümünde, meselelerin halledilmesinde aileler hangi bakış açısıyla müdahale eder? Taraflar, haksız da olsalar, çocuklarından ve ailelerinden yana mı olacaklar, yoksa haktan yana mı? Tarafgir mi, adil kararlar mı verecekler? (Tarafgir karar, haklı, haksız ayırt etmeksizin kendinden, yakınından, akrabasından, dostundan, arkadaşından, sevdiklerinden yana olmaktır.) Evet, mealini vereceğimiz şu âyetin perspektifinden yaklaşabilecekler mi?

“Ey iman edenler! Adalet üzere olun ve Allah için şahitlik edin. Kendi aleyhinize veya anne ve babanızla akrabalarınızın aleyhine olsa bile. Hakkında şahitlik ettiğiniz kişi, zengin de olsa, fakir de olsa doğruluktan ayrılmayın. Çünkü ikisini de Allah sizden daha iyi gözetir.” 1

Evet, aileler arasında uyum olmazsa, sürtüşmeler kaçınılmazdır. Yaşanan sürtüşmeler en azından tatsızlık sebebi olacağından, bu konuda da denklik aramak gerekir. Özetle; eş adayları, şu soruların cevabını net verebilmelidir: 

 “Ailelerimiz anlaşabilir mi? Ben onun ailesiyle uyuşabilir miyim?” 

Dipnot:

1- Kur’ân, Nisâ, 135.