"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Görmez’in güzel çağrısına çağrımızdır! (1)

Ali FERŞADOĞLU
23 Ağustos 2016, Salı
Diyanet İşleri Başkanı muhterem Prof. Dr. Mehmed Görmez’in, ülkemizi çepeçevre saran ve milletimizi dağdar eden fitne, fesat ateşini milletçe söndürebilmemiz için verdiği mesaj, vicdanlarımızın derinliklerinde yankı buldu.

İnşaallah şu mesajı dalga dalga yayılarak daha da bulacak:

“Fitne ve fesadın kanlı eli bizi ayırmak istiyor. Biz tevhid ve vahdette birleşelim.”

Evet, bu çağrınız a’lerre’s velayn/baş-göz üstüne! Ve bu güzel çağrınıza bizden özel bir çağrı:

“Fitne ve fesadın sonucu terörün” 35-40 senedir bitirilememesinin ilmi, akli, vicdani izahı şudur:

“Hayat-ı içtimaiye-i beşeriyede bir çığır açan, eğer kâinattaki kanun-u fıtrata muvafık hareket etmezse, hayırlı işlerde ve terakkîde muvaffak olamaz. Bütün hareketi şer ve tahrip hesabına geçer.” 1

Sivrisinekleri öldürmek fıtri değildir. Bataklığı kurutmak lazımdır. Birkaç cani yüzünden binlerce masumu öldürmek, bir köyü, bir kasabayı yerle bir etmek fıtri değildir. Zira, çocuk ve gençlerin bir çoğu terör yüzünden; annesi, babası, kardeşi, ağabeyi, amcası veya dayısını veya bunlardan birkaçını kaybetmiştir! Bu, kin, nefret ve düşmanlıkları kabartıyor,  sivrisinekleri çoğaltıyor! Bu da öfke patlamalarına sebep oluyor!

İşte sizin bu çağrınız, fıtrata uygun hayırlı bir çığırdır. Zira, Doğu ve Güneydoğu (Şark) insanını intibaha getirecek birinci derecede din ve kalptir.

Müslümanların, hatta insanlığın birlik zemini ve yemini ifade ettiğiniz gibi “tevhid ve vahdettir.” 

Ancak, yalnızca “tevhidde, vahdette birleşelim!” cümlesini tekrarlamakla bu fitne ve ayrılık ateşlerini söndürebilir miyiz? “Tevhid ve vahdet”in altı doldurulmazsa, çağrı havada kalmaz mı? “Açız, yemek yemeliyiz; hastayız, tedavi olmalıyız, Yanıyoruz, ateşi söndürmeliyiz!” söyleminden ibaret kalırsa, fiiliyata dökülmezse sonuç alınabilir mi? 

Psiko-sosyolojiye göre ne yemek yemeyi, ne de tedaviyi hatırlatmaya gerek var! Canlılar, özellikle insanlar otomatikman ve ilk önce, “karınlarını doyurup, ağrı, sancılarını dindirmeye” koşarlar. Yapılması gereken şey şu olmalı değil mi?

“Hangi gıdai ürün, hangi mevsimde, na zaman, hangi şartlarda, hangi tarlada nasıl ekilir, nasıl hasat edilir, nasıl harmanlanır, nasıl hazırlanır; nasıl pişirilir, sofraya nasıl servis edilir, nasıl ve hangi miktarda, hangi ölçüde ve zaman aralıklarında yenilir, içilir?”

Keza, hastalıkların teşhis, tedavisi için de tesbit edilip ona göre ilaç kullanmak gerekmez mi? Kin, nefret, öfke, düşmanlık yangınlarını da, şefkat, muhabbet, uhuvvet/kardeşlik, paylaşım, kucaklaşma, zekat vs. gibi manevi itfaiyeler söndürmez mi? 

Dipnotlar:

1- Lem’alar, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul, 1999, s. 174.

Okunma Sayısı: 6909
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • yeni

    29.8.2016 16:51:44

    Lüfen müslümalnlar ancak kardeştirler düsturu ile birleşelim.. SAyın Görmez in mercedes e binerek ihlassız oldugunu söyleyen kardeşimiz insanların ayıbını önpalana çıkartıp hep eksikliklernden bahsederek bu tevhid ve vahdet anlayışına nasıl katkıda bulunabiliyor acaba..GElin gerçekten kardeş olalım. o,bu,şu olmadan..sırf kendi gazetem ya da kendi taasubum demeden..Müslüman olması yeterr diyerek..

  • İhlas

    29.8.2016 10:25:52

    Evet Diyanet başkanının uyarıları güzel ama maalesef etkileyici değil ..İhlassız gibi...Mercedes binip bana hasırda yatan peygamberi nasıl anlatacak bu insan bilemiyorum...Biraz İhlas...

  • Muhammed Görür

    23.8.2016 15:12:24

    Sayın görür malesef tarafsızlığını yitirmiş bir başkadır. Doğru şeyler söylese de inanmıyorum. Şu an haksız yere sudan sebeplerle açığa alınan insanları da görse en azından devletin yeni düşmanlar oluşturmasına engel olsa iyi olur. Ama kendi teşkilatında ki kıyıma bile ses çıkaramıyor malesef.

  • SAİD HAKTAN

    23.8.2016 13:49:42

    SAYIN GÖRMEZ HOCAM GÜZEL DEMİŞSİNİZ DE,DİYANET CAMİASINDA KAÇ MEMURU İŞİNDEN ETTİNİZ.HATTA İMAMLARDAN CAMİİ CEMAATLERİNE BİLE MÜDAHİL OLUNMASI İSTENİYOR...FETOCULARI İHBAR EDİN DİYE...BELKİ ÜSTTEKİLER BİR HALT İŞLEMİŞ.VATANDAŞIN (ENALT TABAKANIN )NE SUÇU VAR BİR-KAÇ İSTİHBARAT TEŞKİLATI OLAN DEVLETİMİZİN,DEVLET RİCALİNİ ALDATMIŞ OLANLAR,VATANDAŞI ALDATMIŞ OLAMAZ MI? SAYIN HOCAM MAĞDURUN,MAZLUMUN,MASUMUN ARKASINDA DURUN VE HAKSIZ YERE İŞİNDEN,EŞİNDEN VE AŞINDAN EDİLMİŞLERİ UNUTTURMAYIN.ALİ HOCAM BU VEBALİ SİZDE SAVUŞTURMAK İÇİN BİRŞEYLER YAPINIZ...

  • Abdurrahman KOÇAK

    23.8.2016 08:42:21

    Teşekkürler Sayın Ali Ferşadoğlu....Ama Sayın Görmez ne yapsın en nihayetinde devlet memuru...

  • CESUR ADAM

    23.8.2016 00:28:13

    Her mesuliyet sahibi işlinin aslı ve esası ile samimane meşgul olup yangını söndürmek için samimi olarak gayret gösterip,şahsi ihtirastan uzak,şahsi hesapları bırakarak ali menfaatler için çalışsa bu ateş inşaallah sönecektir.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı