Sen ey nefsim doğru yola, Gelir misin, gelmez misin? Cehennemlik bile, bile. Olur musun, olmaz mısın?
Gelmedik ya, Han olmaya,
Hâkim-i cihan olmaya,
Geldik imtihan olmaya,
Bilir misin, bilmez misin?
Hava puslu, yer toz-duman,
Çoktur aldatanlar aman!
En büyük hakikat iman,
Dolar mısın, dolmaz mısın?
Masivaya olmaz güman,
Zikri, fikri, şükrü her an
Farz olan namazı hemen,
Kılar mısın, kılmaz mısın?
Haindir secde etmeyen,
Hak için oruç tutmayan,
Kur’ân yolundan gitmeyen,,
Gider misin, gitmez misin?
Zalim olmaz asla âbâd,
Başı berbat, sonu berbat,
Teslim ol ey acz-i abid,
Yılar mısın, yılmaz mısın?
Çok mektubat-ı Samed’an
Afât yağar yer-semadan,
İbret; Ermenek, Soma’dan,
Alır mısın, almaz mısın?
Yalnız Diyanet’le basın!
“Sözler” okuyanı asın!
Hukuk mu, ne derse desin,
Duyar mısın, duymaz mısın?
Hata, kusur; yıkasana,
Tevbe silgi olmuş sana,
Günahları yana yana,
Siler misin, silmez misin?
Nefret gitti, öfke gitti,
Husûmetin vakti bitti,
Muhabbet mayası tuttu,
Çalar mısın, çalmaz mısın?
Ebediyen kalmak muhal,
Makar olmaz fâni mahal
Düşün sen alâ külli hâl,
Ölür müsün, ölmez misin?
Özü bir ol, hakkı söyle,
Geçsin ömrün “Hay”la, “Hu”yla,
Şeytan gelir menhus suyla,
İçer misin, içmez misin?
Gelir her an vakt-i sekir,
Bedeninde kalmaz tek kir,
Hesap sorar Münker-Nekir,
Solar mısın, solmaz mısın?
Gelmez imdada kardeşin,
Kaçacak senden sırdaşın,
Götürdüğün kor ateşin,
Dalar mısın, dalmaz mısın?
Söz verdik “Kalu-belâ”da,
Hileyi terk et hilede,
Sıla Cennet-i Alâ’da,
Kalır mısın, kalmaz mısın?
İmdad eyle ya İlâhî,
Ru’yet-i Cemalûllah’ı,
Lütfederse O felâhı,
Güler misin, gülmez misin?