Hakikî altın takıya sahip olan gerçek; sarıya boyanmış, altın suyuna batırılmış ve altın süsü verilmiş sahtelerinden aldığı lezzet ve mutluluk da sahte ve sun’îdir.
Bebeğin içi boş naylon emziği sömürerek emmesi sun’î, sahte, çakma; anne sütünü emmesi ise hakikî ve gerçek bir lezzet ve mutluluktur.
Bu örneklerde olduğu gibi gerçek huzur, mutluluk, kalkınma, tahkikî iman ve engin bir tefekkür ile ilim sahası açan hakikî namaz ile mümkün.
“Ne alâka var?” sualine şu çarpıcı ve veciz cevap verilir: “İbadet, dünya ve ahiret saadetlerine vesile olduğu gibi, maaş ve maade, yani dünya ve ahiret işlerini tanzime sebeptir ve şahsî ve nev’î kemalata (gelişmeye, olgunlaşmaya) vasıtadır ve Hâlıkla abd arasında pek yüksek bir nisbet ve şerefli bir rabıtadır.” 1
Maddeperestlik, inançsızlık, ibâdetsizlik korku, sıkıntı, endişe, üzüntüye; onlar da, rûhî rahatsızlıklara; onlar da psikosomatik, fizyolojik, fizyonomik, mide ülseri, kalb damar ve sindirim sistemi hastalıklarına, hattâ kansere sebep olur. 2
Abdest, namaz, oruç gibi ibadetler de insanı olgunluğa, kemalata ulaştırıp “ruh-beden sağlığına” da sayısız faydalar sağladığı ilmen de tesbit edilmiştir. Meselâ, abdestle uzuvlar rahatlar, kan dolaşımı hareketlenir.
Namazla tek bir noktaya teveccüh edilir. Sıkıntılar “tekbir” ile arkaya atılır; “Rûh, kalb ve akıl büyük bir rahata” kavuşur. 3 Böylece hakkıyla dosdoğru kılınan beş vakit namaz, streslerin, artan teknolojik baskıların en faydalı ilâcı olur. 4
İngiliz Tıp Kurumu, depresyon ve ona bağlı hastalıklardan korunmak için, “Bedenen ve zihnen faaliyetlerinizi sürdürün, ‘namazdan’ faydalanın” 5 tavsiyesinde bulunur.
Beyin en çok, 03:00-05 arası üretim yapar. (Teheccüt ve Sabah namazları, zihni çalışmaya zemin hazırlar. Çünkü, abdest ve namaz için yatak odası dolayısıyla havalandırılacak; nefesle karbondioksitli hava gidecek, yerine temizi gelecek)
Namaz, farklı, yeni, berrak, fikirler, duyguları yönlendirme imkânı sağlar. 6
Tadil-i erkân ile kılınan 5 vakit namaz, günlük hareket ve yürüyüş ihtiyacını karşılar.
İmân ve namazın maddî ve mânevî kalkınmanın zembereği olduğu, “Müslümanlar İslâmiyete sarıldıkları nispette ilerleyip medenileştiği; zaaf gösterdiklerinde de vahşet ve herc ü merç ile belâlara düştükleri”; 7 İslâm âleminin şanlı namazlı mâzisi ile namazsız perişan hâl-i pürmelali ispata kâfi.
Dipnotlar:
1- Bediüzzaman Said Nursî, İşaratü’l-İ’caz, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul, 1999, Risale-i Nur Enstitüsü/internet, s. 140. 2- Dr. Haluk Nurbâki, Kur’ân-ı Kerim’den Âyetler ve İlmî Gerçekler, s. 153. 3- Bediüzzaman, Sözler, s. 27. 4- Doç. Dr. Sefa Saygılı, Strese Son, s. 22. 5- Çağımızın Büyük Sağlık Sorunu: Depresyon, İnk. Kitabevi, 1990, s. 135. 6- Age, s. 215. 7- Tarihçe-i Hayat, s. 80.