"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Hatalar mihenge vurularak düzeltilir

Ali FERŞADOĞLU
21 Eylül 2023, Perşembe
Beşeriz, şaşarız, hata eder, kusur işleriz. Hemen tenkide sarılanlar bunlardan kurtulma şansı tanımaz. Belki de tenkitle daha da sahiplenilmesi ve pekişmelerine zemin hazırlanılır. Bunlar insan olmanın sonucudur. Huzur ve mutluluk, ancak bu manevî aza ve cihazların İslâm terbiyesi ile uyum içinde hareket etmeleriyle mümkündür.

Aynı manayı ibadete de cemaate de tatbik edebiliriz. “İhlas ibadetin ruhudur.” Şayet cemaat arasında bir nizam ve uyum bulunmaz ise, cemaat dağılır ve vazifesini yapamaz. İhlas, ibadeti ayakta ve cemaati bir arada tutan manevî bir iksir veya çimento gibidir.

Cemaat içinde yer aldığımız zaman, hata ve kusurlar asgariye, minimuma iner. Zira, “Meşveret-i şer’iyeyle reyler, görüşler teşettütten (dağınıklıktan, karmaşadan) korunur.”(bknz., Kastamonu Lâhikası, s. 183) Sosyal hayat ve cemaat ruhunda ihlas hakim olmalıdır. Tenkide sebep haller olsa bile, bunlar teşhir edilmeden halledilmelidir.

Müminler birbirlerinin kardeşidir, kargir taşlar gibi girift olup, birbirlerine yardım etmeli, eksiklerini tamamlamalı, kusurlarını örtmeli, birbirlerinin ayıbını görmemelidirler. Tıpkı Asr-ı saadette olduğu gibi. Aile, mahalle, cemaat, şehir ve bütün Müslümanlar bir bütündür. Biribirini tenkit etmemeli, kusuru örtmeli, hizmetine yardım etmeli.  

“Hem nasıl ki bir fabrikanın çarkları birbiriyle rekabetkârâne uğraşmaz, birbirinin önüne tekaddüm edip tahakküm etmez, birbirinin kusurunu görerek tenkit edip, sa’ye şevkini kırıp atâlete uğratmaz. Belki bütün istidatlarıyla birbirinin hareketini umumî maksada tevcih etmek için yardım ederler; hakikî bir tesanüd, bir ittifakla gaye-i hilkatlerine yürürler. Eğer zerre miktar bir taarruz, bir tahakküm karışsa, o fabrikayı karıştıracak, neticesiz, akîm bırakacak. Fabrika sahibi de o fabrikayı bütün bütün kırıp dağıtacak.”1 Fabrika personeli ve işçiler düzgün ve ihlasla, yani, samimiyetle, kurallara uyarak çalışmazsa, verim düşer, defolu mallar çıkar veya büyük zararlar meydana gelir. Bu durumda fabrika sahibi, devamlı zarar etmektense fabrikayı kapatır ve dağıtır! 

Peki, hatalar, yanlışlar nasıl düzeltilecektir. İşte onun da formülü: “Birbirinin noksanını ikmal eder, kusurunu örter, ihtiyacına yardım eder, vazifesine muavenet eder.”2 

Dipnotlar: 

1-Lem’alar, Enst./inter., s. 165.; 

2-Lem’alar, Enst./inter., s. 165. 

Okunma Sayısı: 1359
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Said Yüksekdağ

    21.9.2023 16:54:14

    Enaniyet asrında olan bu zamanda bu düsturları uygulamak hiç de kolay değil!

  • Abdullah Tunç

    21.9.2023 12:50:39

    "Birbirinin noksanını ikmal eder,kusurunu örter,ihtiya cına yardım eder,vazifesi ne yardım eder."Bu örtü len kusurlar şahsi kusur lardır.Kişeye özel hatalar dır.Bunlar örtülür,göz yumulur.Bu gayet normal bir tavırdır.Örtülmemesi, affedilmemesi gereken hata ve kusurlar meslek ve meşreple ilgilidir.Bir nur talebesinin çizgisi ahrarlıktır.Başka siyasi ce rayanlara meyledemez, tabi olamaz.Üstad'dan başka hiçbir zata,bir kişiye yönelemez.Tabi olamaz.Olursa ne olur? Nur dairesinden den Çıkar bir daha da daire içine alınamaz.Meslek hata ve kusurları amme ve ilahi hukuk ile ilgili olduğu için bunlar affedilemez. Onun için bu konudaki hatalar ile kişisel hak ve hukukları karıştırmamak lazım.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı