Cuma hutbesinde hatip şu uyarı yaptı: “Kendisini polis, jandarma diye tanıtan dolandırıcılar, vatandaşları aldatıp korkutarak para sızdırıyor! Dikkatli ve uyanık olalım!”
Ey Diyanet mensupları, hocalar, İlahiyatçılar! Bırakınız bunları emniyet güçleri, tv kanalları, gazete ve sair kitle iletişim vasıtaları yapsın! Siz ahlaka, dürüstlüğe, dine, imana, çağırınız! Dehşetli ahlaki zaaflar hırsızlık, yolsuzluk, rüşvet, ateizm başta gençler ve toplumu kasıp kavuruyor! Enflasyon, pahalılık ve vergiler ceplerimizi boşalttı; toplumu fakirleştirdi. Fakr-u zarurete düşenler ya hırsızlık ya suistimal ya ahlaki sapmalara yöneliyor. Ne hutbe ne vaaz kürsüleri ne tv kanalları ne özel sohbetlerde bu resmi hırsızlık ve dolandırıcılıklara dikkat çekiyorsunuz!
Bırakınız resmi tebliğleri; siz mü’minleri uyarınız! Zira, “İnsanı dünyaya çağıran ve sevk eden esbab çoktur. Başta nefis ve hevâsı ve ihtiyaç ve havassı ve duyguları ve şeytanı ve dünyanın surî tatlılığı ve senin gibi kötü arkadaşları gibi çok dâileri var. Halbuki bâki olan âhirete ve uzun hayat-ı ebediyeye davet eden azdır.”1
Şu psikolojik uyarıyı dikkate almalı: “Bâtıl şeyleri iyice tasvir, sâfì zihinleri idlâldir.”2 Hele hele siyasi yalan ve kutuplaşmaları, yanlış, müstehcen şeyleri hutbelerde anlatmak saf zihinleri nasıl saptırır, fitne fesatla doldurur? “Bazı gafiller, hutbenin Türkçe okunmasını istihsan ediyorlar ki, halkın bilhassa siyasî ahvalden haberleri olsun. Halbuki bu gibi ahval-i siyasiye yalandan, hileden, şeytanî fikirlerden hâli değildir. Hutbe makamı ise, ahkâm-ı İlâhiyenin tebliği için ittihaz edilmiş bir makamdır.”3 Hem şu hakikatleri bilmiyor musunuz? “Allah’ın kullarından yalnız ilmiyle amel eden alimler haşyet eder, layıkıyla korkar.”4 “Benden yalnız Benden korkun.”5 “Allah’ın en çok sevdiği cihad; zalim hükümdarın yüzüne haykırılan doğru sözdür.”6 “Hayatımı kudreti elinde tutan Zat’a yemin ederim ki, ya ma’rufu emreder, münkeri yasaklamaya çalışırsınız veya Allah size bir azap gönderecektir. Sonra siz O’na duâ edeceksiniz, fakat duânız kabul olunmayacaktır.(...)”7
Bu ikazlarına kulak veriniz ve her fırsatta biribirinize de tebliğ ediniz ey yazarlar, ilim ve fikir adamları, hocalar, hatipler, vaizler, ilahiyatçılar ve Diyanetçiler!
Dipnotlar:
1-Lem’alar, Enst./inter., s. 126.;
2-Hutbe-i Şâmiye, s. 123.;
3-Mesnevi-i Nûriye, s. 78.;
4-Fatır Suresi, 28.; 5-Nahl Suresi, 51.;
6-Kütübü Sitte, No., 96.;
7-Tirmizi-Riyazüssalihin-173.