"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“İktidarın yanlışlarını savunanlara nasıl davranalım?”

Ali FERŞADOĞLU
23 Mart 2015, Pazartesi
Siyasetin hararetinin yükseldiği devrelerde, Üstadığın tabiriyle, “ehl-i dünyanın hafiyeleri/ajanları ve propagandacıları” piyasaya çıkıp, Nur Talebelerinin kafalarını karıştırmaya, biribirine düşürmeye çalıştıklarını söylemek için “kâhin!” olmak ve “keramet” göstermek gerekmez. Üstad zaten yüzlerce yerde bizi apaçık ikaz eder, dikkatli ve ehl-i tahkik olmaya yönlendirir.

Muhterem bir okuyucumuz, bu “ehl-i dünyanın ajan ve propogandacılarının” tesirinde kalan bazı kardeşlerimize karşı nasıl davranmamız gerektiğine dair sorusu şöyle:

“Risale-i Nur’u sadeleştirenlerden (sahteleştirenlerden) kurtaracağız bahanesi, daha doğrusu oyunu ile, Risale-i Nur’ları tekelleştiren, devletleştiren, decalist/süfyanist sisteme teslim eden, Hata-Sevap Cetveli’nin çıkarılmış metnini dayatan; birçok fahiş hatalar yaptığını herkesin bildiği iktidarı halen müdafaa eden kardeşlerimize ne diyelim, nasıl davranalım?”

Bir diğeri, “AKP’nin eksiklerini, hatalarını eleştirdiğinden dolayı meşveret sistemizi, gazetemizi, bizi şiddetle eleştiren kardeşlerimiz için ne dersiniz?”

Risale-i Nur’dan aldığımız terbiye ve ahlâk şunu dememizi gerektirir:

Bu kardeşlerimizi gayet nazik ve nazeninane hatırlatın, mihenge vurun ve üç sefer uyarın. Yine devam ederlerse şunu yapınız; şöyle ki:

 Biz ve siz ve hepimiz; Lokmân Sûresi, 17, Âl-i İmrân Sûresi, 104, 110, 114; Hac Sûresi, 41.; Tevbe Sûresi, 71. Âyetlerine; Kütüb-i Sitte, Hadis Ansiklopedisi, Hadis No: 89. hadis-i şerifine göre,

“Emr-i bil-ma’ruf nehy-i an-il-münker” yani, iyi, doğru, hakkı, güzeli emretmek, anlatmak, yaymak; çirkin, kötü, yanlıştan nehyedip uzaklaştırmak kesinlikle emr olunduk.

 Ve yine şu hadis-i şerifi hatırlatınız:

“Hayatımı kudreti elinde tutan Zat’a yemin ederim ki, ya ma’rufu emreder, münkeri yasaklamaya çalışırsınız veya Allah size, tarafından bir azap gönderecektir. Sonra siz O’na duâ edeceksiniz, fakat duânız kabul olunmayacaktır. Bir kötülük gizli kaldığı vakit, zararı yalnız sahibine olur; açıktan yapılıp çevre tarafından değiştirilmediği vakit ise, zararı umuma şâmil olur.” (Tirmizi-Riyazüssalihin-173.)

Bu hakikatlere göre,

- “Emr-i bil-ma’ruf nehy-i an-il-münker” vazifemizi yapmak,

-Azaba uğrmamak

-Duâlarımızın kabul olmamasına sebep olmamak,

-Zararın umuma şamil olmaması için iktidarı da, kardeşlerimizi de uyarıyoruz. Buna mükellef ve mecburuz.

Not: Gazetemiz Genel Yayın Müdürü Kâzım Güleçyüz’ün amcası Hamza Güleçyüz’ün vefatı dolayısiyle yakınlarına taziyetlerimi sunarken, merhuma Allah’tan rahmet diliyorum.

Okunma Sayısı: 1777
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • rebi

    24.3.2015 08:54:41

    "Recep" kardeş iyi niyetle izahatını güzel yapmış katılıyorum.farklı çıkan sesleri çok rahat katorize etmeyin. birileri gibi szilerde "kurtulmuşlar" kolaylığına kaçmayın. bu kadar siyasi ve sosyal karmaşa içinde her izin bir birine karıştığı bir dönemde birilerinin güncel toplumsal konularda "hiç yanılmadık yanılmayız" gibi bir kabulu yapmasının ve sadece bunu destekleyen yaklaşımlara açık olmasının izahatını kimse yapamaz. herkes farklılığı için kuran dan ve risalelerden yeterince kaynak bulabilir.bunları aşmalıyız artık.hiç kimse ve hiç bir cemaat "kurtulmuş" garantili değildir. niyetimiz odur sadece.referansın sağlam olduğundan şüphemiz yok ama nefislerin yorumlaması referansı bağlamaz.öyle olsaydı birtane kuran var ama aynı kuranı gerekçe göstererek bir birlerine zulmeden müslümanlar olmazdı.

  • cemal özkaya

    23.3.2015 09:37:17

    yeni asya ne zaman birşeyin doğruluğunu iddia etse her zaman karşısında birilerini görmüştür ve genelde tek kalmıştır. bizden ziyade kardeşler bizi incitiyor. en zor işlerden biri meşveret esaslı bir yolu seçmek. şu dedi yaptık diyebilsek bizde ne kadar rahat olurduk. bu kadar insan yanılırmı kardeşim diyebilseydik ne kadar rahat olurduk. demedik. sanırım bundan sonrada demeyeceğiz. anlaşılan hiçbir zaman diyemeyeceğiz. o zaman açın göğsünüzü. alışın dostlardan gelen sillelere. acı olan millete ve devlete ve risaleler ve masumlara oluyor. neyseki tarafımız belli.

  • Hüseyin İLHAN

    23.3.2015 09:09:41

    Muhterem yazarımız harika şekilde ifade etmiş.Maalesef din ve dini argümanlarla insanları kendine çekenlerin yaptığı tahribatı dine karşı olanların tahribatından az düşünmüyor ve yaşayarakta görüyorum.HAK üstün tutulması gerekirken ve adaletle hükmedilmesi lazımken çaldıklarına,yaptıkları hakzılıklara din adına deyip mazaret bulanların yaptıkları nedeniyle birçeok vatandaş 'hadi canım bunlar din adına değilmi icraat edenler,haramı yemek,faizi özendirmek,alkole ve uyuşturucuya insanları bu kadar meylettirmek,tv lerdeki dizilerde kepazeliklerin ve her türlü tahribatın bugünkü olduğu kadar sinsice ve hayasızca yapılıp sesin çıkmadığı hal ne zaman oldu.Çünkü din istismarı ile başa gelenlerin HIRSILIKLARI artık arşı alaya ulaştı.KAYIP-KAÇAK BEDELİ nin iptaline karşı olan bakan ŞİRKETLŞER İFLAS eder diye deli ve akıl dışı defans yapıyor,bizim müslüman kardeşimizde buna çanka tutacak.KUL HAK kı beyler kuuul.

  • Ali Vefalı

    23.3.2015 08:09:30

    Yazınızda belirtilenleri, siyasal islamcılığa girmiş ve taraftar olmuş kardeşlere anlatmaya çalıştığınızda, daha anlatmaya başladığınız anda dahi heyecanlanıp size yüzlerce sebeple haklılıklarını ifade ediyorlar. Tam tersine anlatanı, cahillikle kendini yetiştirmemekle, parelelcilikle, din düşmanlarıyla birlikte hareket etmekle suçluyorlar. Kısacası sessiz kalmaya çalışarak yada geçiştirici sözlerle durumu Allaha havale ediyoruz.

  • Recep

    23.3.2015 00:40:41

    Bazı fütursuzca kullanılan kalıplar var.Mesela birileri "siyasal islamcı" denilerek tanımlanıyor.Sizinle aynı düşünmeyen kardeşlerinizin kastedilen kesim için böyle bir tanım kullanmayabileceğini düşünün." Demokratlar" veya ahrarlarınbu kardeşlerinizin desteklediği kitlesel siyasi hareket içinde olduğunu düşündüklerini unutmayın.(Başka bir yerde olduğunu düşünüyorsanız sizin de düşünceniz saygıdeğerdir) Siz bunu böyle kabul etmeyebilirsiniz.Ancak muhatabınız böyle düşünüyor olabilir. Son olarak siyasi bakış açıları birleştirici değil hep ayrıştırıcı oldu.Öyleyse bunlara takılıp kalmanın faydadan çok zarar getirdiğine inanın derim.Siyaset yine bizi ayırmasın.Hürmetlerimle

  • Recep

    23.3.2015 00:27:03

    2-Sizin davanız iman kurtarmaktır ve iman hizmetidir.Diğer konular önem sırasına göre farklı derecelerdedir.İsteriktidara muhalif ister destekçisi olun bunu hiç unutmayın ve sadece iyi ve güzel sözden başka bir laf eytmeyin ve asla kardeşlerinizi eleştirmeyin.Siyaset son sıralardadır. 3-Gazetede eğer iktidara eleştiri yapılacaksa bu müsbet bir eleştiri olmalıdır asla yıkıcı olmamalıdır.İyi olan icraatlar dabelirtilmeli ve teşvik edilmeli mesela.

  • Recep

    23.3.2015 00:25:22

    Meselenin temel noktasının Bediüzzaman Hazretlerinin siyasete bakış açısının yorumundan kaynaklandığını ,sizin bugün için farklı bir yorum ,muhatabınız olan " kafalarının karışık ve birilerinin tesiri altında olduğu" düşünülen nur talebelerini ise farklı bir yorum içinde olbuklarını düşünüyorum.Mesele anlattığınız kadar basit değil.Bugünün meselesi de değil.Otuz yıldan buyana bu gazetenin okuyucusu olan ve halen de almaya devam eden biriyim.Gazetenin farklı zamanlarda siyasi hareketlere nasıl konumlandığını iyi biliyorum.Size tavsiyem: 1-Sizden siyasi yorum açısından bazı farklı konumda olan nur talebesi kardeşlerinizi üç defa ayarmak falan değil mümkünse siyasi tartışmaya hiç girmeyiniz.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı