"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İlim, teknoloji, san’at, yönetim, bile cemaatlerle yürütülüyor!

Ali FERŞADOĞLU
21 Eylül 2018, Cuma 00:05
Bediüzzaman, derin bir ruhiyatçı (psikoloji/din psikolojisi), engin bir içtimaiyatçı (sosyoloji, din sosyolojisi) ve psiko-sosyal siyaset stratejisti olarak çağımızı okumuş, en belirgin özelliklerinden birisini şöyle tesbit etmiştir:

“Bu zaman cemaat zamanıdır. Zaman, şahıs zamanı değil, şahs-ı mânevî zamanıdır. Ehemmiyet ve kıymet, şahs-ı mânevîye göre olur. “Maddî ve ferdî ve fânî şahsın mahiyeti nazara alınmamalı.”1

Eski zamana benzemez. Şahıs ne kadar da harika olsa, şahs-ı mânevîye karşı mağlûp olmak kabildir.”2

Bu teşhis ve tesbit, yalnızca namaz, oruç, hac, zekât gibi ibadetlerde veya dinî hizmetlerde değil, hayatın bütün safhalarında, toplumların bütün katmanlarında ve bütün mesleklerde geçerlidir. Zira, cemaat, şahs-ı manevî, “ortak akıl, kollektif şuur, katılımcılık” demektir.

İlimde cemaat: Eskiden buluşları, keşifleri ilim adamı, filozof, mucit olarak kişiler, şahıslar yapardı. Şimdi cemaatler (ekipler) yapıyor. Meselâ,

 AR-GE: İnsan, kültür ve toplumun bilgisinden oluşan bilgi dağarcığının arttırılması ve bu dağarcığın yeni uygulamalar tasarlamak üzere kullanılması için yüzler, binlerce kişi tarafından birlikte sistematik olarak yürütülen yüksek, derin çalışmalardır.

NASA: Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi. 14 Nisan 2016 tarihi itibariyle 5 bin kişilik bir ekip (cemaat) çalışmalarını sürdürüyor. NASA personelinden 6 tanesi Türkiyeli.

CERN: Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi. 2 Haziran 2013 tarihi itibariyle 10 bin kişinin çalıştığı dev bir cemaat, topluluk.

Türk uzmanlar CMS’de 4 ana üniversitenin şemsiyesi altında çalışıyor: Boğaziçi, Çukurova, ODTÜ ve İTÜ.

“Fikrî, ilmî bir meseleyi bir kişi bir akılla düşünür, iki gözle görer, iki kulakla işitir. 10 kişi cemaat halinde 10 akılla düşünür, 20 gözle görür, 20 kulakla işitir, 20 elle çalışarak üretir.”

Eskiden ülkeleri halife, padişah, kral olarak bir kişi yönetirdi. Artık, yönetimde de zaman cemaat zamanıdır. Artık şahıslar, kişiler değil; meclisler, parlamentolar, şûrâlar, ekipler, şahs-ı maneviler yürütüyor. “Zira, cemaat ruhunu temsil ederler.” 3

Hürriyetçi ve demokratik ülkeler, cemaat, meşveret ruhunu, sistemini müesseseleştirdiklerinden ilerlediler, kalkındılar, zenginleştiler, düzen ve adaleti yerleştirdiler.

Bediüzzaman, “Her meselemizde emir, Risâle-i Nûr’un şahs-ı mânevîsini temsil eden has şakirtlerin (talebelerin) ve sizlerindir. Benim de şimdi bir reyim var. Siz meşveret edin, ben kararınıza uyarım.” 4 derken bu sistemi fiilen de ortaya koymuştur. 

Peki, şeyhlerin, hocaefendilerin, âlimlerin, ağabeylerin, varislerin, cumhurbaşkanının kaç reyi var acaba?

Dipnotlar:

1- Kastamonu Lâhikası, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul, 1999, s. 8.

2- Emirdağ Lâhikası, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul, 1999, s. 377.

3- Sünûhat, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul, 1999, s. 51.

4- Hizmet Rehberi, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul, 1999, s. 175.

Okunma Sayısı: 1325
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı