"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İnsan dürüstlüğünü niçin kaybeder?

Ali FERŞADOĞLU
09 Şubat 2016, Salı
“Siyasal İslamcılar” sağlam bir iman ve siyasi alt yapıdan mahrum yetiştiler! Şeriat gömleğini çıkardılar, ateşten olan iktidar gömleğini giydiler! İşleri duygusal ve ideolojik boyutta yürütmeye kalktılar.

Hürriyetçi, demokrat da olmadıklarından sorgulanmaya da açık değiller. Bir parça dürüstlükleri var idiyse, “yalancı, gaddar, canavar siyaset” onu da yedi, bitirdi!

“Müceddidî siyasetin ana parametlerini”  bile nazara almadılar. Kur’ân’î ve Nebevî siyaseti nazara almadılar, bu hususta Bediüzzaman’ı da dinlemediler. Zira “Bediüzzaman, rivayetlerde gelen eşhas-ı ahirzamana ait haberlerin mühim bir kısmını ve hürriyetten evvel İstanbul’da tevilini söylediği hadîslerin ihbar ettiği âhirzamanın dehşetli şahıslarının alem-i İslam ve insaniyette zuhur ettiğini görür. Ve yine, gelen rivayetlerden, onlara karşı çıkacak ve mukabele edecek olan hizbü’i-Kur’ân hakkında, ‘O zamana yetiştiğiniz zaman, siyaset canibiyle onlara galebe edilmez; ancak mânevî kılınç hükmünde i’caz-ı Kur’ân’ın nurlarıyla mukabele edilebilir’ tavsiyesine”1 Kulaklarını tıkadılar!

Dindar siyasetçilerin, dürüstlüklerini kaybetmelerinin bir başka  sebebi; “Sıdkın/doğruluğun/dürüstlüğün siyasi ve sosyal hayatta ölmesidir.2

II. Avrupa felsefesinin, Deccalizmin, Süfyanizmin, Kemalizmin güdümünde, beynelmilel mihrakların dizayn ettiği ve bunlar da ona uymak mecburiyetini kendilerinde hissettikleri için dürüstlüklerini kaybettiler! Şan, şöhret, yalan propaganda, faiz, israf, kimi zaman iftira ve yıpratma üzerine kurgulandığı için, Aklı dağıtıp mânevî bir divane, kalbi dağıtıp mânevî bir dinsiz; fikri dağıtıp mânevî bir ecnebi yaptığı3 için;

Zulme sebebiyet veren tarafgirliğin  kalbleri”4 bozduğu için, “Dinde hissesi olmayan siyasileri büyük vartalara attığı”5 için;

Kur’ân’ın elmas gibi hakikatlarını, siyaset propagandasıyla cam parçaları kıymetine indirdiğ.6 için; Allah için sevmenin ve Allah için buğz etmenin yerini,7 “siyaset için sevmek, siyaset için buğz etmek” aldığı için, Melek gibi bir hakikat kardeşine adâvet ve elhannâs gibi bir siyaset arkadaşına muhabbet ve taraftarlıkla zulmüne rıza gösterip cinayetine manen ortak8 yaptığı için, “Hiçbir günahkâr başkasının günahını yüklenmez”9Kur’ân adâletinin bir şartına uymadığı için; Şöhretsiz, tamahsız, iktidarsız, dürüst bir hayatı; şanlı-şöhretli, mallı-mülklü, paralı-pullu fakat dürüst olmayan iktidardan daha hayırlı olduğunu anlayamadıkları için kaybettiler.

Dipnotlar:

1-Tarihçe-i Hayat, Yeni Asya Neşriyat, s. 131-132.
2-Bediüzzaman Said Nursî, Hizmet Rehberi, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul, 1999, s. 86.
3-Bediüzzaman, Şuâlar, s. 306.
4-Bediüzzaman, Kastamonu Lâhikası, s. 34.
5-Bediüzzaman, Emirdağ Lâhikası-2, s. 177.
6-Bediüzzaman, Mektûbat, s. 53. 7-Buharî, Îmân: 1. 8-En’âm Suresi, 164; İsrâ, 15; Fâtır, 18; Zümer, 7. 9-Ahzâb Suresi, 72.

Okunma Sayısı: 1650
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı