Yeni Asya Vakfı’na bağlı Risale-i Nur Enstitüsü’nün çıkardığı Köprü dergisinin “başkanlık” mevzulu son sayısını okurken bir kere daha kafamıza “dank!” etti:
Müslüman ferd, aile ve toplumlar olarak; Kur’ân, Sünnet-i Seniyye, Asr-ı Saadetteki “idare şekli ve teşekkül” tarzından da bihaberiz.
Geçmiş müçtehidler, müceddidler “yönetim biçimi, reis, halife, padişah, kral, halk-teba” meselelerine nasıl baktı; tam olarak bilmiyoruz; yarım yamalak bilgilerimiz var.
Günümüz müceddid ve müçtehidi Bediüzzaman, günümüz şartlarına göre Kur’ân ve Sünnet-i Seniyye’den ve Asr-ı Saadet’ten çıkardığı yönetim biçimi nedir? İstibdat-hürriyet, cumhuriyet, meşrûtiyet / demokrasi, meşveret, reis-i cumhur, halife, padişah, krallık, başkanlık, yönetici, yönetilen meselelerine nasıl bakıyor? Aşina değiliz.
Hatta, bu mefhumların iman ile, Kur’ân ile, Sünnet-i Seniyye ile, ibadet ile, ahlâk ile adalet ile, dünya ile, ahiret ile, yani imtihan ile olan bağlantıları nedir? Meselelerin bu yönlerinden de habersiziz.
Yarı, tam başkanlık, meclis, seçim, referandum, “Evet” mi, “Hayır” mı, vs. meselelerini de aklî, mantıkî, ilmî değil, karakucak, kör-kütük cehalet sarhoşluğuyla tartışıp duruyoruz!..
İşte bu vasatta Risale-i Nur Enstitüsünün çıkardığı Köprü dergisi, 136. sayısında (Güz/2016) “başkanlık” adı altında, bu mefhumları birçok veçheleriyle ilmi olarak ele aldı. Çok doyurucu ve istifadeli yaklaşımlar, bilgiler ortaya koydu. Başta akademisyenlerimiz olmak üzere emeği geçen herkesi tebrik ediyoruz…
Hepimiz, hep birlikte düşünüp karar vermek durumunda değil miyiz? “Başkanlık mı, Meclis mi? Referandumda Evet mi, Hayır mı? Evet diyenler kahraman, hayır diyenler hain mi”; gibi ferdi, hissi / duygusal, körü körüne, mutaassıbane ve cahilane tartışmaları bir kenara bırakıp; aklî, mantıkî, vicdanî, ilmî, insaflı müzakere, mütalâa, münâzara ve müdavele-i efkârda bulunmamız iman, Kur’ân ahlâk ve edebinin bir gereği değil mi?
Madem öyledir, öyle ise, Kur’ân, Sünnet-i Seniyye’nin bu meselelere yaklaşımını en güzel bir şekilde ortaya koyan ve Risale-i Nur’u bu yönüyle daha iyi anlayabilmek için herkesi Köprü dergisini satır satır okumaya dâvet ediyoruz. Ve bu okumaların nasıl yapılması konusunda tekliflerimizi sunuyoruz.
-Devamı yarın-