"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İstişarenin kararına itiraz, enaniyetten mi kaynaklanır?

Ali FERŞADOĞLU
25 Mart 2015, Çarşamba
Bugün de cemaat ve dolayısıyla şahs-ı manevinin gücü, bu gücün tezahürü olan istişarenin önemi üzerinde de duralım.

Bunun için de yine referansımızı Bediüzzaman’dan ve Risale-i Nur’dan alalım:

Cemaatte olan kuvvet, fertte yoktur.1

Ferd dâhi de olsa, cemaatin şahs-ı manevisini karşı sivrisinek kadar kalır.2

Şahıs ne kadar güçlü ve dahi de olsa şahs-ı maneviye (bireylerden oluşan güce, cemaate, gruba) karşı mağlûp düşebilir.3

Ferdin iyiliği de, fenalığı da mahduttur (sınırlıdır). Cemaatin ise gayr-ı mahduttur (sınırsızdır).”4

Bediüzzaman, meşveretin gücünü şu örneklerle teyit etmemiş mi?

Üç elif ittihad etmezse, üç kıymeti var. Sırr-ı adediyet ile ittihad etse, yüz on bir kıymet alır.

Dört kere dört ayrı ayrı olsa, on altı kıymeti var. Eğer sırr-ı uhuvvet ve ittihad-ı maksat ve ittifak-ı vazife ile tevafuk edip bir çizgi üstünde omuz omuza verseler, o vakit dört bin dört yüz kırk dört kuvvetinde ve kıymetinde olduğu gibi, hakikî sırr-ı ihlâs ile, on altı fedakâr kardeşlerin kıymet ve kuvvet-i mâneviyesi dört binden geçtiğine, pek çok vukuat-ı tarihiye şehadet ediyor.

Bu sırrın sırrı şudur ki: Hakikî, samimî bir ittifakta herbir fert, sair kardeşlerin gözüyle de bakabilir ve kulaklarıyla da işitebilir.

Güya on hakikî müttehid adamın herbiri yirmi gözle bakıyor, on akılla düşünüyor, yirmi kulakla işitiyor, yirmi elle çalışıyor bir tarzda mânevî kıymeti ve kuvvetleri vardır.5

Meşveret şeriattan bir parmak ayrılsa, padişahlık, ferdîlik-yüz arşın ayrılır.6

Şimdi düşünelim: Cehaletle meşveret kararlarını uygulamayan, kabul etmeyen zıt bir mesleğe girmeyebilir… Ama, bilerek, isteyerek ve taammüden itiraz edenler hangi meslektendirler?

Risale-i Nur’un meslek ve meşrebinden mi, yoksa zıt bir meslekten mi?

Yarın, Risale-i Nur’un içtimaî, siyasî ana umdelerini özetlemeye çalışalım.

Dipnotlar: 

1- Bediüzzaman, Sünûhât, s.50.
2- İşaratü’ül-İ’caz, s.162.
3- Sünûhat, s.52.
4- Mesnevî-i Nuriye, s.87. 
5- Lem’alar, s.165.
6- Münâzarât, s.40. 

Okunma Sayısı: 2047
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Recep

    26.3.2015 19:27:32

    Muhterem Halil Bey dediğiniz kesimlaein içinden elbette bu partiye destek verenler oldu.Bu ülkede bir alevi açılımı oldu.Dersim meselesini hatırlayın.Unutulmuş dersim nasıl da deşildi ve geçmişle bir yüzleşme oldu.Kürt dili üzerindeki yasaklar önemli ölçüde kalktı.Bu iktidarın ilk dönemleride özellikle ulusalcı kesimler eski algılarıyla "Şeriat gelecek " diyorlardı ve muhalefet bunun üzerine kurgulanmıştı..Ancak bu uzun zamandan buyana terkedildi ve diktatörlük eleşrilerine yoğunlaştı ve muhalefet söylemi bunun üzerine kaydı.Eskiden başörtüsü kamusal alanda yasaktı.Bunu iyi bilirsiniz.Bu iktidar beklenenden çok önce bu yasağı kırmayı başardı.Olumlu yönden bakınca özgürlükler anlamında bir çok gelişmeyi de görebilirsiniz.

  • halil

    26.3.2015 12:01:33

    Öte yandan, Risale-i Nur'un hiç bir yerinde kitle partisi diye kavram yoktur, Üstadın Demokratları desteklemesi, sadece ve sadece dine bir zarar gelmemesi ve din özgürlüğü ortamı sağlama amaçlıdır. Yani Demokratlardan dine fayda beklemeyi bırak, daha az zarar verecekleri kanaatiyle onları desteklemiştir. Toplumun nazarında üzerlerinde "dindarlık" imajı bulunan partileri de sırf dine daha büyük zarar verecekleri için desteklememiştir.

  • halil

    26.3.2015 12:01:27

    Toplumun nazarında her insanın bir imajı vardır. O imaj, hiç değişmez mi? Değişir elbet. Ancak, bu değişim, kesin bilgiye dayalı ve hiç falso vermemeye bağlıdır, hele de mes'ele siyasi ise, toplum, bu mes'eleyi inceden inceye tetkik eder ki, bu onların en doğal haklarıdır. Şimdi bakalım, değiştiler dediğiniz insanlara ve partilerine, o partinin ana omurgası, yıllardır, MG felsefesinde siyaset yapmış adamlar değil mi, 12 yıllık icraatlarında, demokrat olduklarına, yani, kendilerine 180 derece zıt, yani mesala ateist fikirlere veya alevi kesime, hatta hatta kendileri gibi düşünmeyen başta biz Yeni Asya Nur Cemaati gibi dindar gruplara müsamaha gösterdiklerine, böyle insanların da onlara oy verdiklerine şahit oldunuz mu? Aynı şekilde bu partiye oy veren dindarlar, niçin bu partiye oy veriyorlar diye bir sorun, hatta kendi kendinize bir sorun biz bu partiye niçin oy veriyoruz diye.

  • Recep

    25.3.2015 18:56:48

    Sizin eleştirdiğiniz kardeşleriniz AK Partiye siyasal islamcı diyerek oy vermiyor.Bu iddia size ve AK Parti karşıtlarına ait.Ak Parti kendisini " muhafazakar demokrat" olarak tanımlıyor.İçindeliberalinden,dindarına eski solcusuna kadar değişik kesimler var.Yani ANAP'ın az değişik bir versiyonu gibi.Eskiden AB karşıtı olan milli görüşçüler ise milli görüş gömleğini çıkardıklarını ifade ediyorlar ve kendilerini muhafazakar demokrat olarak tanımlıyorlar.İnsanlar değişemez mi Okur kardeş?Zaman insanları değiştiremez mi?Milli görüşün partisi bildiğim kadarıyla Saadet Partisi.Yanlış mıyım?

  • Recep

    25.3.2015 18:49:29

    Cevabın biri yayınlanmayınca Okur kardeşin sorusu cevap bulmamış oluyor.Okur kardeş 1950 -1960 arası demokrat parti çoğunlukçu sistemde meclisin büyük çoğunluğuna sahip oluyordu.Halk partisinin çok az vekili oluyordu.Yani bir ilde kim çok oy alırsa milletyvekilleri ondan oluyordu.Oy oranı ise %1 falan değil meclis çoğunluğunu alacak şekilde ekseriyet demek oluyordu.Demokrat Partinin oy oranı %1 olsaydı üstad ehven-i şer diyerek o partiye verir miydi ?.Demokrat parti bir kitle partisiydi.

  • Ali Vefalı

    25.3.2015 17:28:06

    Tam kırk yıldır gördük ve görüyoruz ki, istişarelerde alınan kararlara, uymama, kesinlikle enaniyetten, başka mesleklere girmiş olmaktan, başka taraflardan sağlanan dünyevi menfaatlerden ve de bilemediğimiz nefsi gurur kibirden kaynaklanmaktadır. 1975-1980 arası açıkcası okul yıllarımızda Yeni Asya nasıl çıkıp bir şeyler anlatmakta, kişileri bilgilendirmekteyse ve şimdi de( Bilhassa son üç yıldan bu yana gazeteyi devamlı alıp incelemem sonucunda) gördüm ki istikametinden hiç sapmamıştır. Bundan dolayı kendilerini tebrik ediyorum. Canabı Hak yardımcıları olsun.

  • M Numan

    25.3.2015 17:17:11

    Okur kardeş. peşpeşe sorusorup cevap verilmesin taktiğini uygulamış. üstad aleni oy kullanmış ve ismini de ilan etmiştir. receb bey'in "Maksadım şudur:Siyasi tercihler ve tutum almalar bu derece keskin ve dayatmacı ve afaroz edici olduğu sürece geçmişte olduğu gibi hep zarar göreceğiz ve parçalanacağız.Bunu istiyor musunuz yoksa?Bu hoş bir şey midir?Geçmişten hiç mi ders almıyorsunuz?Çözüm çok basittir:Meşveretlerde siyasi bağlayıcı kararlar alınmasın ve hizmetlerimize bakalım, ona yoğunlaşalım.Herkese selam ve hürmetlerimle.Allah bizi hizmetlerimizde muvaffak etsin.Amin." bu sözü yerinde bir tedbirdir.

  • Okur

    25.3.2015 16:41:24

    Üstad hazretleri talebelerini şu veya bu partiye oy verip vermemelerinde serbest bırakmış mıdır? Yoksa bir karar verilip o mu uygulanmıştır.Oy atarken attığı oyu gizlemiş midir yoksa "oyum demokratlara" diye ilan mı etmiştir. Köy köy gezip demokrat parti ye oy verilmesi gerektiğini anlatan üstad ve talebeleri değil midir? O dönemde seçimlere sadece halk parti ile demokratlar mı girmiştir? Siyasal islamcılar, milliyetçiler girmemiş midir? Halk parti başa gelmesin diye diğerlerine de oy verebilecekken neden vermemiştir? Risale-i Nurda hangi partiye oy verilmesi gerektiği isimleri ile zikredilmiyor mu? Risalede verilen isimler Emirdağ Lahikasına yazıldığı dönemdeki partilerin birebir isimleri değil midir. O dönemdeki nur talebelerine Risale-i Nur net bir şekilde isim vererek Demokrat Parti'ye oy verin dememekte midir?..İsim vermeyip hizmetlerine neden bakmamıştır Üstad hazretleri? Şu partiye oy verin demek siyaset ise Üstad Risalelerde siyaset mi yapmıştır?

  • Recep

    25.3.2015 15:47:22

    Maksadım şudur:Siyasi tercihler ve tutum almalar bu derece keskin ve dayatmacı ve afaroz edici olduğu sürece geçmişte olduğu gibi hep zarar göreceğiz ve parçalanacağız.Bunu istiyor musunuz yoksa?Bu hoş bir şey midir?Geçmişten hiç mi ders almıyorsunuz?Çözüm çok basittir:Meşveretlerde siyasi bağlayıcı kararlar alınmasın ve hizmetlerimize bakalım, ona yoğunlaşalım.Herkese selam ve hürmetlerimle.Allah bizi hizmetlerimizde muvaffak etsin.Amin.

  • Recep

    25.3.2015 15:37:08

    Üstad 1950-1960 arası kitle partisi olarak gördüğü ve demokratlar dediği partiyi destekledi.Demokrat Parti Halk Partisi içinden çıkmış ve eski halkçısından dindarına değişik kesimleri barındıran bir kitle partisiydi.Üstadın desteği hiçbir zaman tüm icraatlarına değildi.Üstadın ölçüsü belirttiği gibi "Ehven-i şer" idi.Halkçıların tekrar iktidara gelmesini memleket için iyi görmemişti ve Demokrat Partiyi desteklemişti.Adnan Menderes'e ise İslam Kahramanı demişti.

  • Recep

    25.3.2015 15:32:09

    Üstad hazretlerinin sağlığında Hüsrev Ağabeyüstada nuhalefet etmişti.Hüsrev Ağabey üstadın övgüsüne mazhar büyük hizmetleri olan bir nur talebesiydi.Koca Bedii onun hakkında kötü hiçbirşey söylemedi.Çünkü üstad Mevlana gibi bir derya idi.Nura büyük hizmetleri geçmiş bir insana kötü bir kelam edemezdi.Onun davası iman kurtarmaktı.Kendi aleyhine konuşan dindar ehli ilim hakkında dahi gıybeti ve aynen mukabeleyi yasakladı.Çünkü o küçük bir deniz değildi ,bir derya idi.

  • abdullah negünekaldım

    25.3.2015 12:46:18

    m numan katılmıyoruz derken neyi kastediyorsun sizde kendinizi cemaat içinde ayrı bir cemaat olarak mı görüyorsunuz bazıları içeriden bazıları dışarıdan şu yeni asya cemaatını dize getiremediniz getiremeyeceksiniz boşuna heveslenmeyin.

  • M Numan

    25.3.2015 12:33:04

    Halil beyin şu sözüne çok yerinde : "İsmin hiç önemi yoktur, istibdat, ismini değiştirse, kendine meşveret ismini taksa, biz ona sille vurmayacak mıyız?" bu cümle üstadın şu sözünden süzülmüş: "Bir insan yılan suretine girse, yahut bir veli haydut kıyafetine girse veyahut meşrutiyet, istibdad şekline girse ona taarruz edenlerin cezası nedir? Belki hakikaten onlar yılandırlar, haydutturlar ve istibdaddırlar. Tarihçe-i Hayat ( 75 )"

  • halil

    25.3.2015 11:29:17

    Meşveret bir nevi içtihattır. İçtihat ise, müsellematta değil, nazariyatta yapılır. Günümüz cemaatleri, "hakta ittifak, ehakta ihtilaf" esasına göre ayrılmışlardır. Diğer cemaatlerin olduğu gibi, Yeni Asya cemaatinin de imani, içtimai ve siyasi müsellematı artık ortaya çıkmıştır. Tekrar tekrar meşveret yapmaya bile gerek yoktur, sadece tercihin adını koymak üzere, meşveret yapılır. Yani birileri kalkıp, artık şu siyasi görüşümüzü değiştirelim diyemezler, derlerse o meşveret Yeni Asya meşvereti olmaz. İsmin hiç önemi yoktur, istibdat, ismini değiştirse, kendine meşveret ismini taksa, biz ona sille vurmayacak mıyız? 12 Eylül sonrasında Cemaatin(meşveretin) çoğunluğu, ihtilali destekledi diye biz kalkıp, ihtilali desteklemedik, niye, çünkü Risale-i Nurun siyasi müsellematına aykırı bir karardı. Biliyorsunuz, ihtilali desteleyenler, biz artık eskisi gibi düşünmüyoruz diyorlardı ve kendilerine yine kendilerinden menkul "meşveret cemaati" uydurma ismini takmışlardı.

  • M Numan

    25.3.2015 11:27:49

    Okur'a: "haklı şûra ihlas ve tesanüdü netice verdiğinden.. Hutbe-i Şamiye ( 62 )" 3-5 kafadar bir araya gelip tek düşünceye sahip kendi fikirlerini meşveret olarak sunarsa ve bunu millete dayatırsa hiç kusura bakmasın. yeri sözleri çöptür. Haklı olan her şura'da meşverette uyguladık. lakin dayatma ve şahsın fikrinin meşveret olarak sunulmasına asla katılmıyoruz.

  • Sadri

    25.3.2015 10:03:55

    Yeni Asya dan ayrılanlar siyasi görüşleri veya parti destekleri için ayrılmadılar mı? Yeni Asya mı onları cemaat dan attı ? Ne zaman Yeni Asya nın meşveretleri dayatma ile oldu? M Numan çok çamur atıyorsun meşveret kararının yerine senin o çamurlarını ekmek üstü yesinler mi acaba

  • Okur

    25.3.2015 09:24:39

    Her meşveret meşveret değilse meşveretin meşveret olduğuna kim karar veriyor? Meşveret kararlarına riayet etmek vaciptir, namazdaki fatihayı okumak da vaciptir. Nasıl ki fatihasız bir namazın neticesinde ihlastan bahsedilemez, Aynen böyle de uymadığınız bir meşveretin neticesinde de _bir vacip terk edildiğinden_ elbette ki tesanüd bozulmuş oluyor. Üstad hazretleri meşverete uymazsan "tesanüd" bozulur diyoriihlas kaçar diyor sen neticede bozulmuşsa bu meşveret meşveret değildir diyorsun. E yarın da senin istediğin kararlar alındığında da ben de senin yazdıklarını yazayım tesanüdü bozayım..sonra da bak tesanüd olmadı demek bu meşveret meşveret değil diyeyim. Bu meşvereti itibarsızlaştırmaktan başka bir şey değildir... Eneleri havuza atmak mevsimi hala gelmedi mi?

  • M.ÖZMÜŞ

    25.3.2015 09:19:47

    eğer kişi meşverete uymamayı kafasına koymuşsa üç kuruşluk aklıyla ,sineğin tavus kuşuna nispeti gibi,kendini büyük görür öyle müşahede eder kendini haklıda buluyorsa 1000 kez daha yazsanız nafile bunlarda akord bozulmuş, şakul (duvar ustalarının kullandığı bir alet) kaymıştır Allah rast getire...

  • Recep

    25.3.2015 09:16:01

    Belki meşveretlerde bu ilke kararı şeklinde alınsaydı ve iradeler zoırlanmasaydı ve siyasi meselelerde çok keskin tutumlar alınmasaydı çok daha iyi ve isabetli olacaktı.Hep birilerinin komplo teorilerini dinledik ve hep kardeşlerimizi ihanetle ve enaniyetle suçladık elimize ne geçti ,soruyorum.İnsanın insan olma özelliğinden olan en temel siyasi seçme hürriyetini bir şahsa değil yüz kusur kişiye tevdi ettik.Burada iradenin elden alınması yok mu?Bal gibi var. Bir müddeten beri gidişat yine küçülmeyi ve parçalanmayı öngörememektir.Bunu göremiyor musunuz?

  • Recep

    25.3.2015 09:09:41

    Aynı minval üzerine devam ediliyor.Otuz yldan fazladır meşveretlerde siyasi taraf tutma kararları hep bizden birşeyler eksiltti.Küçüldük kardeşim.Hep küçüldük . birilerini yani siyasi açıdan başka bir partiye destek olanları ihanetle suçladık ve hep parçalar koptu.Bunu görmüyor muyuz.Öyleyse siyasi zeminin bu kadar kaygan olduğu ve birçok farklı görüşlerin tartışabileceği ve kabul görebileceği duruymlarda aynı ailedeki siyasi fatrklılıklar gibi bu farklı görüşlerianlayışla karşılamak gerekirdi.Bununla belki bölünmezdik ancak zenginleşirdik.

  • M Numan

    25.3.2015 08:02:10

    haklı şûra ihlas ve tesanüdü netice verdiğinden.. Hutbe-i Şamiye ( 62 ) demek ki tesanüdü netice vermemekte ise kararlar gözden geçirilmelidir. Her meşveret kararına uymak gibi bir şey söz konusu olamaz. tüm nur meşrebleri için bu geçerli. yukarıdn böyle bir meşveret kararı geldi. ee bizde tamam deyip uygulayalım gibi bir şey doğru değildir. biz tarikatçı değiliz. üstadımız bile ben dedim diye kabul etmeyin derken şahsi fikirler ve arzuların meşveret kılığına bürünmesini kabul etmeyiz. boyle olunca ne oldu x şahsının efkarı oldu meşveret kararı. pehh öyle meşveret kararını sabah ekmek üstü kahvaltıda yesinler. yani her meşveret, meşveret değildir. buna da değinirseniz sevinirim.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı