"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İyilik Allah’tan, kötülük kuldan ne demektir? -2-

Ali FERŞADOĞLU
23 Temmuz 2015, Perşembe
Şimdi zihnimizin daha iyi kavrayabilmesi için mevzuu biraz daha açalım: Kainatın Yaratıcısı, yöneticisi, Rabbi, insanı da onun özeti şeklinde muhteşem bir san’at eseri olarak yaratmıştır.

Ne var ki, insan son derece âciz, zayıf ve bilgisizdir. Ne bedeninde, ne ruhunda, ne duygularında herhangi bir dahli vardır. Düşününüz ki, yemek işinde bile, lokmaları ağzına götürme “meyli”nden başka kendisine ait hiçbir şey yoktur. Yani, ne rızıklarda, ne yeme faaliyetinde, ne yemeğin mideye ve oradan da en ücra köşelere kadar dağıtılmasında değil müdahalesi, haberi bile yoktur. Nerede kaldı ki, insanın diğer işlerde, faaliyetlerde müdahalesi olsun, herhangi bir katkısı bulunsun. 

Şimdi “İyilikler Allah’tan, kötülükler kuldandır” sözüne yukarıdaki mânâlar penceresinden bakalım:

Diyelim ki, insan birisine bir iyilik yaptı. Acaba, o insanın katkısı nedir? Bir elma ikram etti. İnsanın bu fiilde dahli nedir? Bir elmanın yaratılabilmesi için, kâinat fabrikasının çalışması lâzımdır. Yani, moleküller olmalı, hücre olmalı, unsurlar (hava, toprak, su, ateş vs.) olmalı, ağaçlar, mevsimler, dünya, güneş, gezegenler, samanyolları, galaksiler ve bütün kâinat olmalıdır. 

İnsan elmanın değil yaratılmasına bir katkısı; elmayı bahçeden toplar, veya manavdan alırken bile kendisinde bulunan akıl, irade, güç işinde bile herhangi bir katkısı yoktur. Ama, elmanın yetiştirilmemesi veya yetiştikten sonra onun muhafaza edilip gerekli yerlere ulaştırılmadan çürüyüp mahvolmasının müsebbibi insandır! 

Veya farzedelim ki, insan zekât vermekle bir iyilik yaptı. Aslında bu farziyeti ifasında da hiçbir katkısı yoktur. Malı kazanacak duygu ve bedeni yaratan Allah, malı veren Allah, malının kırkta birisinin zekât olarak verilmesini Kur’ân’da 70 yerde emreden Allah… Bir âyette; “Mü’minler ki, eğer kendilerine yeryüzünde iktidar verirsek namazı kılar, zekâtı verirler, iyiliği emreder ve kötülükten nehyederler. İşlerin sonu Allah’a varır.” (Kur’ân, Hac Sûresi, 41)

Sosyal hayatın düzen ve devamını sağlayan, aradaki gelir uçurumu farkını kaldıran; alt grupların kin ve nefretlerini törpüleyen bir köprü olan zekâtı verenler asla minnet edemez; bu iyiliğe sahip çıkamaz.

Not: Halil Uslu Ağabey’in vefatını teessürle öğrendim. Kederli ailesine baş sağlığı ve merhuma da Allah’tan rahmet  diliyorum. 

Okunma Sayısı: 2349
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı