"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kadını da, mukaddesatı da siyasî hasis emellere alet etmek!

Ali FERŞADOĞLU
16 Nisan 2015, Perşembe
Asrın içtimaî, siyasî hastalıklarının da tabibi Bediüzzaman şöyle bir teşhiste bulunur:

“Her vakit, husûsan bu zamanda ve bilhassa dalâletten gelen gaflet-i umûmiyede, siyaset ve felsefenin galebesinde, ve enaniyet ve hodfüruşluğun heyecanlı asrında büyük makamlar herşeyi kendine tabî ve basamak yapar. Hatta dünyevî makamlar için dahi mukaddesatını alet eder. Manevî makamlar olsa, daha ziyade alet eder. Umûmun nazarında kendini muhafaza etmek ve o makamlara kendini yakıştırmak için bazı kudsî hizmetlerini ve hakîkatleri basamak ve vesîle yapıyor diye itham altında kalıp, neşrettiği hakîkatler dahi tereddütler ile revacı zedelenir. Şahsa, makama faidesi bir ise, revaçsızlıkla umûma zararı bindir.” (Hizmet Rehberi, s. 86.)

Ne dersiniz, bugünkü siyasetçiler, özellikle dindar görüntüsü verenler; dini, imanı, mukaddesatını, hatta kadını, “yalan, dolan, menfaat, fitne, fesat” siyasetin sahasına çekip, sürüp, nasıl âlet ediyor?

Size çok çarpıcı bir örnek aktaralım: Seçim zamanı bir kardeşimiz, dostunun evindeki derse iştirak ediyor hanımıyla birlikte. Gecenin 23:00 sularında dersten çıkıyor. Hanımı da yanında. Tenha bir yerden geçerken, başörtülü bir hanım yalnız başına giderken görürler.

“Alalım!” der hanımı. Arabaya binince onları da kendi partilerinden sanarak anlatmaya başlar:

“27 gündür gözüme uyku girmedi. Ev ev dolaşıp partimizin iktidarı için çalışıyorum!”

Buyurun… Kadın siyasete “din, iman, Kur’ân hizmeti” gibi yapışmış.

Kadın, gündüz vakti, bir iki saat için derse, sohbete, camiye, vaaza gitmiyor; ama gece gündüz, ev ev dolaşarak partiyi, siyaseti anlatıyor…

Kadın parti teşkilâtlarında, kadın seçim sandıklarının başında, kadın “menfaat üzerine dönen canavar siyasetin” emrinde…

Kadınlar yuvalarından çıkıp beşeri yoldan çıkarırsa, yuvalarından çıkıp “Deccalizmin/Süfyanizmin” kurguladığı, yönlendirdiği siyasete girerse beşerin hali ne olur?

Siyaset erkekleri “hırsız, yolsuz, rüşvetçi, ahlâksız” yaparsa, kadınları ne dehşet bir vaziyete düşürür!..

Okunma Sayısı: 1674
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • derya gazali

    16.4.2015 10:58:24

    Hayırlı günler; ağabey çok isabetli bir konu. Evet kadınların her konuda dikkatli olması lazım. Dini hizmetlerde de bir bayanın bayanlara yaptığı hizmetlerin bazen bir ucu yardım alma konusunda erkeklere dayanınca ister istemez kadının muhatabı erkek oluyor. Bu da kaş yapayım derken erkekle muhatab olması göz çıkarıyor. Buda bazen hizmet eden insanları yanıltıyor ben hizmet ediyorum diyor. Hizmet açısından iki cinsin konuşması kardeşcede olsa dinen kardeş olmadığı için hizmet adınada olsa çok muhavere etmemek lazım. Çok gerekliyse kısa ve öz olarak. Demek istediğim eğer böyle bir şeyde gerekirse hizmet adına tek başına değilde toplu olarak muhavere etmek lazım. Sonra erkekle konuştum diye kadının vicdanını kanatıyor; kadının fıtratı bunu kabul etmiyor hizmet adına bile olsa ne kadar dikatli olsak bile tedbiri elden bırakmamak lazım.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı