“Safmışız! Saflığımıza geldi!”

“Kandırıldık!”

“Çırak idik, kalfa olduk, şimdi ustalık dönemimiz” diyen de onlar değil miydi?

Ustalık dönemlerinde de saflık gösterdiler, aldandılar, iç-dış meselelerde acemilikler, saflıklar yapmadılar mı?

Biz zamanında “Bunlar acemidir, değil siyaseti dinlerini bile bilmiyor. Ayrıca, bilmek başka, yaşamak başkadır, sakın sakın oy vermeyelim!” dedik mi dedik, kerrat ile yazdık mı, yazdık!

Şimdi, bu dediklerimiz, onların itiraflarıyla ayan-beyan ortaya çıktı mı? Peki, şimdi sandık önümüze gelecek:

Safları, adananları, kandırılanları, acemileri tekrar seçip başımıza musallat edecek miyiz? Bir dakika; yalnızca;

Aldanmadılar, aldattılar. Saf davranmadılar, milleti saf yerine koydular.

Kandırılmadılar, “İşleri biz hallederiz, hallettik” diye şovlarla kandırdılar.

Tekrar oy vermeye cüzdanınızı bilmem ama, eliniz, vicdanınız nasıl varacak? 

Peki, aldananları, aldatanları, safları, başkasını saf kabul edenleri tekrar nasıl seçmeye cesaret edeceksiniz?

13 senedir iktidarda değiller miydi?

İşte terör, işte anayasa, işte AB, işte ekonomi, işte ahlâk, işte uyuşturucu, işte alkol, işte boşanmalar, işte toplumun sosyal bunalımı, işte kaos! Bunlar onların döneminde artmadı mı?

Yüzlercesinden iki âyet, iki hadis-i şerif meali: 

“Bir toplum, millet kendini bozmadıkça Allah onları bozmaz.”1

Şayet toplum, sahip olduğu yüksek manevî değerleri korursa Hafiz-i Rahim ve Rahman olan Allah onları çöküşten korur.

“Kemâ tekûnû yuvella aleyküm” (Siz nasıl olursanız yöneticileriniz de öyle olurlar). 

“A’malüküm ummalükum” (Amalleriniz yöneticilerinizdir, onlar sizlerin eseridir)2

“Davranışları sebebiyle zalimlerin bir kısmını diğer kısmına yönetici yaparız.”3

Küçücük bir yorum yapalım mı? 

Hürriyetçi, demokrat iseniz hürriyetçileri;

Müstebit, baskıcı, zorba iseniz diktatör, zorbaları,

Dürüst iseniz dürüstleri seçersiniz.

Karar sizin!

Dipnotlar:

1- Rad Sûresi, 13/11.
2- Acluni, I / 146, II / 127.
3- En’am Sûresi, 6/129.