Ahmet Hakan’a içini döken AKP’li Hüseyin Çelik, “AKP’yi batan gemiye benzetti!” (Hürriyet, 10 Şubat 2016.)
Günaydın mı desek, ehlen ve sehlen mi desek? Batacağını AKP kurulurken söyledik, yazdık! Neye dayanarak? Zira, AKP darbe ürünü, bir menfaat şebekesi olan ANAP’ın devamı, gayr-i demokrat, toplama bir parti, Kemalizmin başarısı, direksiyonda “hem dinde, hem siyasette acemi Siyasal İslâmcılar” vs., vs.
İsterseniz AKP’nin kuruluş aşaması ve 2002’den bu yana olan Yeni Asya nüshalarını takip ediniz; bunları tek tek söylediğimizi göreceksiniz…
Esasında vahim olan şu: AKP batacak bir gemi gibi, ama, çok ahlâkî değerleri de batıra batıra batıyor! Ve hâlâ AKP’deki ilim, fikir adamları meselenin bu boyutuna bakmıyor, baksa da görmüyor, görse de kafasını kuma sokmuş!
Buyurun, Hüseyin Çelik, bir ilim adamı, AKP ileri gelenlerinden… İşte Arınç, işte Türkiye’nin geldiği nokta:
“Türkiye’yi sosyal bunalıma attık!.. Maddî anlamda ülkemize çok büyük hizmetler verdik. Ancak, maneviyatta sınıfta kaldık! (Cihan / Bülent Arınç / Bursa Yenişehir Belediyesi ziyareti / Yeni Asya / 4.5.2014)
Şimdi Hüseyin Çelik, AKP ve memlekette beş problem olduğunu söyler:
BİR: Kutuplaşma.
İKİ: Dış politikada allak bullak oluş.
ÜÇ: Ekonomi iyi değil.
DÖRT: Kürt meselesi ve terörle mücadelede gelinen son nokta...
BEŞ: Paralel’le mücadelenin bir paranoyaya dönüşmesi...”
Arınç’ın aksine, sayın Çelik, “Maddî anlamda da ülkemize çok büyük hizmetler” verilmediği ve AKP’nin ekonomide de sınıfta kalındığını ilân ediyor.
Sayın Çelik’in Türkiye için tesbit ettiği doğru ve fakat çok çok eksik “sorunlar” bakar mısınız?
İçinde; “Ahlâkî dejenerasyor yok, demokrasi, insan hak ve hürriyetleri yok, istibdat yok, kilitlenmiş sistem yok, herşeyi kontrol altına alan müstebit sistem, yani Kemalizm yok!”
Muhterem yolcular! Ya demokrasi, hak ve hürriyetlere dair bir pusula ve yol haritası getirin!
Veya hep birlikte “Kelime-i Şahadet getirelim kurbanlar!” Artık gerçekten batayuruk!