"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kerametin oluşumu

Ali FERŞADOĞLU
19 Ocak 2017, Perşembe
Kerametin oluşumu ve kendimizi tahlil ettiğimizde birkaç ana unsur gözümüze çarpar:

• Onlarca duygu, yüzlerce lâtife, binlerce enerji boyutu, potansiyel halinde de sayısız yeteneklerle donatılmışız. Araştırmalar, ruhî gücümüzü azamî / maksimum derecede, tam kapasiteyle kullanmadığımızı, yalnızca yüzde 20’siyle yetindiğimizi gösteriyor. 

• Ruhumuz, duygusal cephemiz, dimağımız manyetik etki, telkin ve manevî mesajlara duyarlı yaratılmıştır. İstidat (potansiyel yetenek) ve kabiliyet olarak kâinattaki hayvan, bitki, maden, unsurlar dâhil bütün varlıkların özelliklerini çekirdek olarak taşımaktayız. Bu özellikleri iman gücüyle ortaya çıkarırız.

• Her duygunun harika hali, kerameti olabilir. Halis niyet, ihlâs, samimiyet, basiret, düşünce, yüksek inanç, şefkat, sevginin de kerameti (fevkalâde, harika hali) vardır. Annelerin şefkat ve sevgisinin yavruları hakkında gösterdikleri olağanüstü hassasiyet, koruma ve uyarıları, buna en açık örneklerdendir.

• Fizik-metafizik şartları içinde çalışmayla elde edilebilen keramet, inançlı veya inançsız, Allah’ın koyduğu tabiat kanunlarına kim uyarsa, Rahman isminin tecellisiyle olağanüstü hallere mazhar olabilir.

• Harika olaylar Müslümanlarda görülür, “Allah’ın eseri” olarak algılanır; meşrû ve müsbet yolda kullanılırsa “yüksek boyutlu ilham” veya “keramet;” inançsız/ateist kişide zuhûr eder, kişiye/sebeplere dayandırılır, menfi ve gayrimeşrû yolda kullanılırsa “istidraç” olur. 

Aslında mahiyet ve oluşum itibarıyla aralarında pek bir fark bulunmaz. Çünkü istidraç görülen kişi de, Allah’ın tabiata koyduğu kevnî kanunlara, tefekkür, zikir, riyazet, konsantrasyon, motivasyon ile bu kabiliyetlerimizin kapasitelerini fevkalâde geliştirebilir, yükseltebilir ve yönlendirebiliriz. Tıpkı güneş ışınlarını bir merkeze toplayıp suyu ısıtmamız, elektriğin voltajını yükseltip harika bir güç elde etmemiz gibi... 

İşte, duygularını, kabiliyetlerini düşünce, tefekkür, ibadet, zikir, fikir, şükür ile geliştirip duyarlılıklarını arttırıp yükseltmeyi başaranlara velâyet ve keramet yolu açılır... 

Keramet ve çeşitleri: Bazen keramet, gerçeği ifadeyle; İlâhî bir ikram, peygamberî veraset itibarıyla ortaya çıkıp insan gücünün üstünde, mu’cizevarî bir şekil alabilir. Yani zikir, şükür, fikir veya benzeri ulvî meselelerle çok fazla meşgul olmayan safi kalpli mütedeyyin insanlarda da kimi zaman harika haller görülebilir. Bu bir ikram-ı İlâhî’dir. Zaten keramet beşerin fiili değil, mu’cize gibi Cenâb-ı Hakk’ın fiilî, hediyesi, ihsanı, ikramıdır. Yani o harikalığı insanın değil, Yaratıcı’nın eseridir. 

Okunma Sayısı: 1809
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı