Hakiki dindar bir Müslüman trafik kurallarını kendisi belirlemediği gibi, hayat yolunun kaidelerini de kendisi belirlemez; hayatı verenin tayın ettiği Kur’an ile Sünnet-i Seniyyeye, yani, çok sağlam, güvenilir tutanağa göre düzenler.
Bunlar da “ilimde derinlik sahibi ve bilenler” olarak uzman, otorite, müçtehid, müceddidlerdir. Kendilerine göre değil, şu mealdeki ayetlere göre düzenlerler:
“Kim bütün benliğiyle Allah’a teslim olursa ve aynı zamanda doğru ve yararlı işlerde bulunursa o urvetu’l vuska’ya/sağlam bir kulba tutunmuştur. Muhakkak ki, her şeyin sonu Allah’adır”1 “Dinde zorlama yoktur. Gerçekten hak batıldan iyice ayırmıştır. Artık kim tağutu inkâr edip Allah’a iman ederse kopması mümkün olmayan sağlam bir kulp urvetu’l-vuska’ya sarılmıştır. Allah Semi’dir, Alimdir”2 Mealindeki ayetler Allah, Kur’an, Peygamber Efendimiz (asm), hadis-i şerifler ve sair imân esasları urvetu’l vuska’dır.
Herkes doktor veya mühendis olmaz ve olamaz. Hastalıklarımızın teşhis ve tedavisi için doktora ihtiyacımız vardır. Şu halde urvetu’l vuska olan Kur’ân, hadis (sünnet-i seniyye) hakkında herkes uzman ve otorite olamaz. O halde ne yapmamız gerektiğini yine Kur’ân bize şöyle gösteriyor: “Eğer bilmiyorsanız, o halde zikir ehline, bilenlere sorun.”3 “Eğer bilmiyorsanız, bilenlere, kutsal kitapları bilenlere sorun.”4 Zikir ehli ve bilenler kimlerdir? “Verrasihune fil ilmi!/İlimde derinlik sahibi olanlar bilir…”5 “Ey iman edenler! Allah’a itaat edin. Peygamber’e itaat edin ve sizden olan ulu’l-emre (müceddid, müçtehidlere, hak mezhep imamlarına) da. Herhangi bir hususta anlaşmazlığa düştüğünüz takdirde, Allah’a ve âhiret gününe gerçekten inanıyorsanız, onu Allah ve Resûlüne arz edin. Bu, daha iyidir, sonuç bakımından da daha güzeldir.”6
İşte, “iman esasları, namaz, zekat, hacc” ve sair ibadet, emir ve yasakları “ilimde derinlik sahibi” müçtehid, müceddidler olan mezhep imamları, “Allah, hiç kimseye gücünün yettiğinden fazlasını yüklemez.”7 meâlindeki âyet ve hadis-i şeriflere bakarak itikad ve amelde, pratik hayatta nasıl hareket edilmesi gerektiğini ortaya koydular. Gücü yeten, mali imkân ve sair şartları müsait olanın zekât verip hacca gitmesi farz; durumu olmayanlar mükellef değillerdir. Bu mezhepler de itikadda İmam-ı Eş’ari, İmam-ı Matüridi, amelde İmam-ı Hanefi, İmam-ı Şafii, İmam-ı Maliki ve İmam-ı Hanbeli’dir (r.anhum).
Dipnotlar: 1-Lokman Suresi, 22.; 2-Bakara, 256.; 3-Enbiya, 7.; 4-Nahl Suresi, 43.; 5-Al-i İmran Suresi, 7.; 6-Nisa Suresi, 59.; 7-Bakara Suresi, 286.