Müslümanların gerileme sebeplerinden birisi, “tenkit, eleştiri” kültürü yoksunluğudur.
Tenkit, “nakd” madeni paranın gerçeğini sahtesinden ayırmak, sözün güzel ve kusurlu yanlarını ortaya koyup açıklamak, kritik etmek anlamındadır. Saikı, psikolojisi, “ya nefretin teşeffisi (kusmuğu, rahatlaması) ya şefkatin tatminidir.”1 olan tenkit; müspet ve menfi olmak üzere iki çeşittir. Olumlu anlamda eleştiri bir kültür, hatta bir sanat ve ilerleme sebebidir. Şeytan ve “ifsat komitelerinin” işlettiği menfi tenkit, “Yapamıyorsun, bilmiyorsun, anlamıyorsun” şeklinde tezahür eder. Ferd, aile ve toplum hayatını zehirler, aşk ve şevkleri kırar. Gurura dayanan menfi tenkit, “En müthiş maraz ve musîbettir. Hem hakikati incitir, hem de gayret ve şevkleri kırar; insanları biribirine düşürür. “Tenkidi eğer insaf işletirse, hakikati rendeçler (parlatır). Eğer gurur istihdam etse, tahrip eder, parçalar.”2
Buna binaen, her 15 günde bir defa “beraber” okunmasını tavsiye ettiği İhlas Risalesi, yani, 21. Lem’a’da, “Bu hizmet-i Kur’âniyede bulunan kardeşlerinizi tenkit etmemek ve onların üstünde faziletfuruşluk nev’inden gıpta damarını tahrik etmemektir.”3 şeklinde ikinci düstur olarak yer almıştır. Ve birçok yerde de, “Sakın! Dikkat ediniz, ihtilâf-ı meşrebinizden ve zayıf damarlarınızdan ve derd-i maişet zaruretinizden ehl-i dalâlet istifade edip, birbirinizi tenkit ettirmeye meydan vermeyiniz.”4 şeklinde uyarılarda bulunulur.
Eleştiri, aynı zamanda oto-kontrolü sağlar. Münekkidde gerçeği bulma, ifâde etme aşkı olmalıdır. Ancak, tenkit, sathî bir nazarla yapılmamalı. Mü’minlerin, ilim adamlarının lüzumsuz şeylerde biribirini tenkit etmeleri gayet zararlı. İlim ve fikir ehli, mal satın alan bir müşteri gibi yalnız kusurları göremez.”5 Şahsımıza yapılan tenkitleri, “Boynumda veya koynumda bir akrep bulunduğunu biri söylese veya gösterse, ondan darılmak değil, belki memnun olmak lâzım gelir.”6 deyip hazmedebildiğimiz taktirde eksiklerimizi tamamlar, gelişiriz. Başkalarına yapılan menfi tenkitleri engellemekle mükellefiz. “Birbirinin noksanını ikmal eder, kusurunu örter, ihtiyacına yardım eder, vazifesine muavenet eder.” Bediüzzaman’ın ortaya koyduğu bu ölçüler çerçevesinde tenkit kültürü kazanırsak ilmen, fikren ve ahlaken de ilerlerleriz. Zira, müspet eleştiri, alternatif fikirler ortaya koymak, ufuk açmaktır.
Dipnotlar:
1-İçtimâî Reçeteler, 1: 200.;
2-bknz., Hutbe-i Şamiye, Enst./inter., s. 147.;
3-Lem’alar, s. 164.;
4-Kastamonu, s. 183.;
5-Muhakemât, s. 105.;
6-Mektubat, s. 67.