Mezheplerin “müsbet ihtilâfla” ilgisi vardır. İttihad ve ittifakın esaslarını da vazeden Peygamber Efendimiz (asm) mealen, “Ümmetimin ihtilâfı rahmettir.” 1 buyurmuştur.
Bu hadis-i şerif; fikir hürriyeti yanında; içtihadı, yani, mezheplere işaret etmiş olmalıdır. Yani, ameli, hatta, itikadda bile-Eşari ve Matüridi gibi-farklı bakış açısının, dolayısıyla farklı iki mezhebin bulunmasını ifade eder. Bediüzzaman’ın tesbitiyle bu rahmet; mezheplerdeki “müsbet ihtilâf.” 2 olmalıdır.
Tabiînin ileri gelenlerinden olan ve ilk müceddid olduğu konusunda ittifak bulunan Ömer b. Abdülaziz (ra) “Şayet Peygamberin (asm) sahabeleri ihtilâf etmemiş olsaydılar gerçekten üzülecektim. Zira onlar ihtilâf etmemiş olsalardı Müslümanlar arasında dini anlama ve uygulama konusunda rekabet olmazdı ve Kur’ân ve Hadis araştırmalara konu olmaz, Kur’ân ve hadisin derin ve önemli sırları ortaya çıkmaz ve gayeleri, hedefleri tahakkuk etmezdi” 3 demiştir.
Peygamberimizin (asm) “ümmet” kelimesinden kastı “ümmetin din konusunda uzmanlaşmış olan ulema sınıfıdır.” 4 Yani müçtehidler ve müceddidlerdir.
Halkın çoğu dinî konularda ulemaya uymakla mükelleftir. “Dinî bir konuda ulemanın ittifakı hüccet, ihtilâfı rahmettir” denilmiştir.
Hattâbî dinde ortaya çıkan ihtilâfları üç kısma ayırır:
Birincisi: Cenâb-ı Hakk’ın varlığı ve birliği konusundaki ihtilâftır. Bu bütün ulemanın ittifakı ile küfürdür.
İkincisi: Allah’ın sıfatları konusundaki ihtilâflardır. Bu ise bid’at ve dalâlettir. Bütün fırak-ı dâlle-i İslâmiye’nin ayrılık sebebi yüce Allah’ın sıfatları konusundaki ihtilâflardan kaynaklanmaktadır.
Üçüncüsü: Amelde farklı yönleri bulunan füru’ meselelerde ortaya çıkan ihtilâflardır ki bunlar içtihad gerektiren hususlardır. Yüce Allah bunları da âlimlerin şeref vesilesi yapmıştır. Ümmetin ihtilâfındaki rahmet bu yöne bakmaktadır. 5
Halife Mansur ve Harun Reşid’in, İmam Malik’in “Muvatta” isimli eserini bütün İslâm beldelerine göndererek onunla amel edilmesini istemeleri ve böylece ihtilâfların önüne geçirilmesi düşüncelerine karşılık; İmam Malik bizzat karşı çıkmış ve her iki halifeye de “Resulullah’ın (asm) sahabeleri füruat meselelerde ihtilâf etmişlerdir. Onlar da bütün İslâm beldelerine dağılmışlardır. Hepsi de içtihatlarında musîb, yani isabetlidirler. Ben ilmin sınırlandırılmasını ve ortadan kaldırılmasını istemem” 6 cevabı vererek reddetmiştir.
Dipnotlar:
1- Şâtbî, Muvafakat, Kahire-1969, s. 4:138-140. 2- Mektubat, 2000, s. 259. 3- Sahavî, Makâsıd, 27. 4- Münavî, Feyzu’l-Kadir, 1:209. 5- Münavi, Feyzu’l-Kadir, 1:209. 6- Şaranî, el-Mizanu’l-Kübrâ, Mısır-1940, s. 41.