Fethin sembolü Ayasofya mabed olarak inşa edildi, 481 yılı cami olmak üzere mabed olarak devam etti… Müzelikten çıkarılmalı, eski haline döndürülmeli açılmalı ve cami olarak kalmalıdır.
MHP Kayseri eski Milletvekili Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu, Ayasofya’nın cami olarak yeniden ibadete açılması için kanun teklifi vermişti 16 Aralık 2015’te.
3 maddelik kanun telifi gerekçelerinde şunları nazara verir:
- Ayasofya, cami olarak yeniden ibadete açılmıştır.
- Fatih Sultan Mehmed şu vasiyeti yapmıştır: “Bu vakfiyeyi kim değiştirirse, Allah’ın, Peygamber’in, meleklerin, bütün yöneticilerin ve dahi bütün Müslümanların ebediyen lâneti onun ve onların üzerine olsun...”
- 1453 yılında Fatih Sultan Mehmed’in İstanbul’u fethetmesiyle cami olarak hizmet vermeye başlayan Ayasofya 1 Şubat 1935 yılından bu yana müze olarak kullanılıyor.
- Ayasofya Camii’nin yerinde ilk mabedin ahşap kilise olarak, milâdî 360’da yapıldı. 1453’e kadar da defalarca yakılmış, yıkılmış, yeniden onarılmış. İstanbul fethedildiğinde kilisenin tamamen harap, kubbesi de kısmen çökmüş vaziyette idi. “Fatih Sultan Mehmed, İstanbul’u 27 Mayıs 1453’de fethetmiştir.
- Ecdadımızın âdetine göre, bir şehir fethedildiğinde, fethi yapan hünkâr veya kumandan, ancak Cuma günü şehre girer ve o zamana kadar o şehrin cami haline çevrilen en büyük kilisesinde Cuma namazını kılardı.
- Fatih Sultan Mehmed de Cuma günü şehre girmiş ve Akşemseddin Hazretleri’nin imametinde Cuma namazlarını kılmışlardır. Bu andan itibaren de Ayasofya Kilisesi, Ayasofya Camii olmuştur.
- Caminin ibadethane kısmına ve binanın diğer bölümlerine 19. yüzyıla kadar Türk mimarî eserleri eklendi ve bina tamamen bir Türk sanat eseri oldu.
- Ayasofya 24 Kasım 1934 tarih ve 2/1589 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile müze haline getirildi.
- Bu karar, Resmî Gazete ve benzeri devletin hiçbir resmî yayınında yayımlanmadı ve bununla ilgili herhangi bir kayda da rastlanılmadı.
- 1924 Anayasası’na göre de bugünkü Anayasa’ya göre de tasarı, teklif ya da kararnamelerin, yasa ya da kanun hükmünde kararname olabilmeleri için Cumhurbaşkanı’nın onayından sonra Resmî Gazete’de yayımlanmaları gerektiği halde, “Ayasofya için böyle bir durum söz konusu değildir, burada açıkça bir hukuksuzluk mevzu bahistir.”
- Ayasofya Camii, 19 Şubat 1936 tarihli tapu senedine göre Fatih Sultan Mehmed Vakfı adına “türbe, akaret, muvakkithane ve medrese-i müştemil Ayasofya’yı Cami-i Şerifi” olarak tapulu ve Vakıflar Genel Müdürlüğü Kütük Defterinde de cami olarak kayıtlıdır.
- Ayasofya’nın şu an müze olarak kullanılması yasalara uygun değildir.
- ”Bugün, bütün selatin camilerimiz sabah ezanından yatsı ezanına kadar, haftanın her günü, hangi dinin mensubu olduğuna bakılmaksızın herkesin ziyaretine, ibadetine ücretsiz olarak açıkken, Ayasofya, yasalara, hukuka aykırı olarak, ancak müze olarak ziyaret edilebilmektedir. Bu Kanun teklifi, 481 yıl ezan sesinin yankıları ile ayakta kalan, İstanbul’un fethinin simgesi olan Ayasofya’nın, cami olarak yeniden ibadete açılması amacı ile hazırlanmıştır.” (Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu/MHP Milletvekili/16 Aralık 2015.)