"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Nefis terbiyesi ibadet ve güzel ahlâktan geçer

Ali FERŞADOĞLU
04 Mayıs 2016, Çarşamba
Bütün felsefî akımlar ve ekollerde; (bâtıl da olsa) insana, hayata, kâinata, yaratılışa ve ölüme dair bir bakış açısı vardır.

İlâhî, semâvî mesaj olan İslâmiyet; zaman, zemin ve kişilere göre değişmeyen temel, evrensel, kalıcı ve sağlam ahlâkî esaslar getirmiştir. İslâm ahlâkı hayatın sadece bir kesitini değil; zaman, mekân, çepeçevre bütün safha ve yönlerini kaplar.

İbadet, hayatın merkezine Allah inancını koymaktır.

İbâdet, sonsuz azâmet, rahmet, ikram sahibi olan Allah’a saygı ve teşekkürdür.

İbâdet, imân esasları, İslâm şartlarını yerine getirmek, ilim, tefekkür etmektir. Hattâ, mü’mine karşı sevgi ile şefkatle tebessümdür ibâdet. Yolda bulunan ve başkasına zarar verecek bir taşı kaldırmak da ibâdettir.

İslâm ahlâkı; insanı ruhlar âleminden (elest bezminden) alarak, anne karnında, bebeklikten, çocukluktan, gençlikten, ihtiyarlıkdan mezar kapısına kadar götürür ve yukarıda bir kısmı sıralanan yüzlerce güzel ahlâkî hasletlerle donatır.

Günün 24 saatinde, insanın yemesinden içmesine, konuşmasından susmasına, çalışmasından dinlenmesine, uyumasından uyanıklığına, gezmesinden eğlenmesine, aile ilişkilerinden toplumsal münâsebetlere hatta öksürmesinden aksırmasına kadar en dakik ve ince ahlâkî prensipler, normlar, ölçüler getirir. Nerede, ne zaman, nasıl hareket etmesi; ne yapması, kime karşı nasıl davranması, hangi durumda, hangi adâb-ı muâşereti (görgü kuralı) uygulaması gerektiğini belirler. Olumlu/olumsuz duyguları nasıl, nereye, ne ölçüde yönlendirmesi gerekir? Kime, nasıl sevgi, şefkat beslemesi, kime nasıl merhamet ve yardımda bulunması veya müeyyideler uygulaması icap ettiğinin esaslarını belirler.

Teferruatta bile ahlâkî kaideler vaz’ etmesini, kimi akıllar fuzûli gibi telâkki edebilir. Ancak, bununla keyfilîği önlemiş, insanı başkasının maskarası, oyuncağı olmaktan kurtarmıştır. Yani, ona göre, buna göre, şuna göre bir hayat tarzı değil, İslâm ve imân hakikatlerine göre yaşama tarzını getirmiştir. İmân esasları, İslâm şartları ve ibâdetler bireyi, âileyi ve toplumu terbiye ederek ahlâklı olmaya yöneltir. Çünkü imân esasları insan fıtratına seslenir.

İslâm ahlâkı insana öyle bir bakış açısı ve anlayış kazandırır ki, hayatın bütün safhalarını, varlıkların tamamını, insan katmanlarının hepsini kuşatır. Meselâ, insan nefsin altı basamaktan geçirerek, nefs-i zekiye denen bütün pis, kötü hislerden tamamen temizleyerek arı-duru rûh1 seviyesine çıkarır.

Okunma Sayısı: 2835
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı