“Biz Üstad’ın içtimaî, siyasî ölçüleri verdiği eserleri okuyoruz!” diyenleri yine Risale-i Nur ölçüleriyle ikaz ediyorum; şöyle ki:
Sakın, sakın,
“Şahsen okuyorum, çok okudum” veya, “Varis ağabeyleri çok dinledim, derslerini takip ediyorum” diyenler de Üstad’ın içtimaî, siyasî strateji ve metotları hakkında fikir beyan etmesin, görüş bildirmesin!
Zira, Bediüzzaman:
● Cemaatte olan kuvvet, fertte yoktur.5
● Fert dâhi de olsa, cemaatin şahs-ı manevisini karşı sivrisinek kadar kalır.6
● Şahıs ne kadar güçlü ve dahi de olsa şahs-ı maneviye (fertlerin bir araya gelmesinden hasıl olan güce) karşı mağlup düşebilir.7
Varis ağabeyler de birer fert olduklarına göre, cemaatin şahs-ı manevisinin işi, asla “cemaat, şahs-ı manevî” kadar doğru, isabetli anlayamaz.
Nasıl olur?
“Bu sırrın sırrı şudur ki: Hakikî, samimî bir ittifakta herbir fert, sair kardeşlerin gözüyle de bakabilir ve kulaklarıyla da işitebilir. Güya on hakikî müttehid adamın herbiri yirmi gözle bakıyor, on akılla düşünüyor, yirmi kulakla işitiyor, yirmi elle çalışıyor bir tarzda mânevî kıymeti ve kuvvetleri vardır.”8
Esir bağımsız düşünemez; bağımsız düşünemeyen önyargı ve efendilerine göre karar verir. O zaman efendileri şahıs kaldığından isabetli olamazlar, yanılırlar.
Takip edelim:
Sual: Bir büyük adama ve bir veliye ve bir şeyhe ve bir büyük âlime karşı nasıl hür olacağız? Onlar meziyetleri için bize tahakküm etmek haklarıdır. Biz onların faziletlerinin esiriyiz.
Cevap: Velâyetin, şeyhliğin, büyüklüğün gereği tevazu ve mahviyettir; tekebbür ve tahakküm değildir. Demek, tekebbür eden sabiyy-i müteşeyyihtir. Siz de büyük tanımayınız.9
Biz ağabeylerimizle saatlerce çatır çatır meseleleri tartışıyor, müzakere ediyoruz. Hatta, gazetedeki günlek haber ve manşetleri bile oy çokluğuna göre atıyoruz!
Son bir şey daha: Sakın, sakın, muhalif fikirlere, farklı partilerde olanları hazmetmeyen, demokrat ve hürriyetçi olmayanlar Bediüzzaman’ın meşrutiyet, demokrasi, Ahrarlar, demokratlar hakkındaki meselelerini bilmeyenler görüş ve kanaat belirtmesin!
Dipnotlar:
5- Sünûhat, s. 52.
6- İşaratü’l-İ’caz, s. 162.
7- Emirdağ Lâhikası, s. 2 c., s. 120.
8- Bediüzzaman Said Nursî, Lem’alar, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul, 1999, s. 165.
9- Münâzarât, s. 59-60.