Başta nefsimizi, sonra neslimizi, Ahirzamanın dehşetli fitne ve fesatlarından, dinsizliklerinden, ahlâkî erozyonlarından koruyabilmemiz için ne yapmalıyız?
Şunu kesinlikle kabul etmeliyiz: Bizi kurtaracak olan yegâne merci Kur’ân ve Hadis, yani, Sünnet-i Seniyye’dir.
Ne kendimizi, ne başkalarını aldatmayalım! Kur’ân ve Hadisi ne biz, ne Araplar düz okumalarla anlayamadığımıza göre onları bize anlatacak bir tefsir lâzımdır. Tıpkı Türkçe olan edebî metinleri, hukukî, psikolojik, tıp vs. terimleri hocasız, muallimsiz anlayamadığımız gibi.
Evet, kim kendi kendine Türkçe yazılan edebiyat kitabını okuyarak öğretmen, hukuk kitaplarını okuyarak hukukçu, tıp kitaplarını okuyarak doktor, matematik, fizik gibi fen kitaplarını okuyarak mühendis olabilir!
O halde, vahyi kabul etmeyen, peygamberleri aradan çıkaran ve sadece “Allah var” diyen sapıtmış bir felsefik akım deizm dahil, Darvinizm, materyalizm, Marksizm ve sair bütün seküler/dinsiz, sapıtmış inançları, felsefik akımları ve iddialarını çürütecek, suallerimizin cevaplarını verecek, problemlerimizi halledecek bir muallim, bir tefsir lâzımdır.
Kur’ân’ın bu zamandaki en mükemmel, çağdaş tefsiri olan Risale-i Nur bütün hastalıklarımızı teşhis ile tedavi etmiş, bütün problemlerimizi çözmüş, sorularımızın cevaplarını vermiş, müşküllerimizi halletmiştir.
Bunu da, yalnızca iddia ederek değil, akıl, kalp, vicdan ve sair duygularımızı tatmin edecek şekilde aklî, mantıkî, ilmî izah ve ispat ederek yapmıştır.
Risale-i Nur’da 20.000’in üzerinde suale cevap verilmiştir.
Ve sizin sorduğunuz Allah’ın varlığı, birliği, yani tevhide dair ve meleklere, Nübüvvete/peygamberlere, kitaplara, ahirete, kadere, vahye, mu’cizeye, Kur’ân’a dair bütün sorular en ince teferruatına kadar halledilmiştir.
Bunu ona olan bağlılığımızdan taassubane söylemiyoruz. Zira, Risale-i Nur’da “Her müşkül / problem halledilir, her suale cevap verilir.” 1
Yarın: Risale-i Nur’da binlerce sualin cevabını bulabilirsiniz.
Dipnot:
1-Tarihçe-i Hayat, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul, 1999, s. 45.