"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Referandumun ardından

Ali FERŞADOĞLU
19 Nisan 2017, Çarşamba
16 Nisan referandumunda, yetkilerin şahsa / cumhurbaşkanına verilip verilemeyeceği oylamasının resmî olmayan sonuçlarına göre, 51,4 evet, yüzde 48,6 hayır, çıktı.

YSK’nın mühürsüz oyları geçerli sayması, aleni ve büyük bir skandal. Sonucun mahkemede kesinleşmesi” bir yana, eşit olmayan kampanyalarla (devletin bütün gücüyle girdiği) ve ‘hayır’cıların korkutulması” başka bir yana…

Doğu ve Güneydoğu’da yüksek oranda “evet” çıkması ve bazı sandıklarda “tercih” yerine açıktan onlarca “evet” mühürleri basılması, PKK’nın ve HDP’nin de büyük kısmının “evet” demesi diğer bir yana…

OHAL şartlarında gidilmesi öbür yana…

Vesaire gibi meselenin teknik, siyasî, küresel boyutları zamanla ortaya çıkacaktır. Herkes bir şeyler söyleyecek veya bir cepheden bakacaktır.

Öyle veya böyle; sonuç evet de, hayır da çıksa Nur Talebeleri / Yeni Asya olarak Risale-i Nur’a göre ölçme, biçme ve değerlendirmeye tabi tutup yorumlayacaktır.

Evvelâ şunu ifade edelim: Aşağıda yapacağımız yorumların ana maddelerini 25 Mart 2017 tarihinde, yani, 21 gün önce yapmıştık. Ve, “Hayır’ların yüzde 57 küsûrlarda olduğu bu tarihte yorumu yaptığımızı; oylamadan bir gün önce facebook sayfamızda paylaşmıştık...

Saniyen, Bediüzzaman, Risale-i Nur’da bunlarla ilgili Kur’ân ve Sünnet-i Seniyye’den naklettiği yüzlerce örnek, bir züğürt tesellisi olsun diye miydi? Hayır. Biz de züğürt tesellisi bulmak için bu yorumları yapmıyoruz…

Biz iman, Kur’ân hizmetimizi “sayı ve sonuç” odaklı değil, “tebliğ, rıza ve hizmet odaklı” yaparız. Sonuca karışmayız.

21. Lem’a’da, hizmet stratejisi şöyle çizilir: “Amelinizde rıza-yı İlâhî olmalı. Eğer O razı olsa, bütün dünya küsse ehemmiyeti yok. Eğer O kabul etse, bütün halk reddetse tesiri yok… 

Onun için, bu hizmette, doğrudan doğruya, yalnız Cenâb-ı Hakk’ın rızasını esas maksat yapmak gerektir.”1 Ve Risale-i Nur hizmetlerinin başlangıcından günümüze kadar her zaman ve zeminde hatırlatılır:

“Pek çok defa Moğolları püskürten ve mağlûp eden Celâleddin-i Harzemşah’ın yaklaşımını biliyorsunuz; ‘Vazifem Allah yolunda cihad etmektir, galip getirmek, mağlûp etmek Allah’ın işidir.’ dediği ve öyle hareket ettiği için çoğu kere muzaffer olmuştur.”2

“Risale-i Nur’un mesleği ise, vazifesini yapar, Cenâb-ı Hakk’ın vazifesine karışmaz. Vazifesi tebliğdir; kabul ettirmek, Cenâb-ı Hakk’ın vazifesidir.

Dipnotlar:

1- Lem’alar, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul, 1999, s. 164. 2- Bediüzzaman, Lem’alar, s. 135.

Okunma Sayısı: 2334
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Ali Tam

    19.4.2017 16:23:22

    Secmen oylamalarda neyin nasil oldugunu bilmiyor bilgilendirilmiyor. Burda devamli halk oylamasi yapan Isvicre'yi düsünüyorum. Secim konusunda Türklerin bilinci ile Isvicrelilerin bilinci arasindaki fark yer ile kainatin öbür ucu kadar büyük. Secim öncesi oy pusulasinin arka yüzü ve zarfin disyüzü mühürlü olmasi gerektigini medya halki bilgilendirdi mi? Secim günü sandik basinda olanlar herkesi bilgilendirmiyor. Bu bilgilendirmemenin arkasinda ückagitcilik yapma potansiyeli yatiyor. Aslinda Persembenin gelecegini heres Carsambadan biliyor ama sesini cikartmiyor.

  • özdemiroğlu

    19.4.2017 11:23:33

    Hayır görülen işte şer, şer görülen işte hayır olabileceğini tebliğ eden fermana bak. Bütün hükümlerin sahibi olan Rabbımız'ın elbette bir bildiği vardır. Görelim Mevlam neyler?

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı