"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Risale-i Nur’da belâgat

Ali FERŞADOĞLU
29 Haziran 2016, Çarşamba
Yirmi Beşinci Söz olan ‘Mu’cizat-ı Kur’âniye Risâlesi’nde Kur’ân’daki belâgatı derinlemesine inceler.

Bu Risâlenin ‘Birinci Şûle’ bölümü, tamamen Kur’ân’ın beliğ hitabına dâirdir.

Burada, ‘belâgat-ı Kur’âniye, belâgatindeki i’caz-ı Kur’ânînin hikmeti, Kur’ân’ın lâfzının, mânâsının, ilminin, mebahisinin câmiyet-i harikası, Kur’ân-ı Mu’cizülbeyan’ın ihbârât-ı gaybiyesi, her asırda şebâbiyetini muhafaza etmesi ve her tabaka insana muvafık gelmesiyle hâsıl olan i’cazı’ şeklinde tasnif edilen konu başlıklarıyla Kur’ân’daki belâgat, ayrıntılı olarak ele alınır.

Üstad Hazretleri, bunun yanı sıra Muhakemât adlı eserinin ‘Unsuru’l-Belâgat’ kısmında, belâgat ile ilgili ayrıntılı bilgiler vererek belâgatin, libas hükmündeki lâfziyât olmadığını, esas vücut olan mânâ olduğunu belirtir ve belâgate bu nazarla bakıldığında, mânânın lâfza kurban edilmemesi gerektiğinin ortaya çıktığını, veciz bir dille beyan eder. Külliyatın hemen hemen her kitabında mevcut olan belâgat mevzusunu da, bu mânâ eksenli çerçevede inceler. İşârâtü’l-İ’câz tefsirinde ise teferruatlı bir tahlille âyetlerin belâgatleri üzerinde durur ve Kur’ân’daki san’atları teşhir eder. Kur’ân’daki i’câz ve i’câza sürekli vurgu yapan Said Nursî, belâgat kavramını da “Muktezâ-i hâle göre mutâbakat” gibi veciz bir ifadeyle açıklar.

Risâle-i Nur Külliyatı da, hitap etme üslûbuyla bir câzibe merkezi olması, kâinatın en büyük hakikati olan imanı aklî ve kalbî yollarla, üstelik korkuyla değil, sevgi ve muhabbet yoluyla kazandırması, misallerle hakikate yaklaştırması, dünya ve ahiret saadetini kazanma mutluluğunu temsillerle beyan etmesi gibi yönleriyle belâgati yüksek bir eserdir. Ondaki bu beliğ üslûp da, belâgati en yüksek eser olan Kur’ân’ın bu asra bakan manevî bir tefsiri olmasından kaynaklanır. Üstad, bu konuya da sık sık değinir ve eserin camî bir fıtrat yelpazesi olma özelliğini direkt olarak Kur’ân’a mâl eder. ‘Sözler’indeki güzellik ve câzibenin İlâhî kelâm olan Kur’ân’dan kaynağını aldığını, lâhika mektupları da dahil olmak üzere Külliyatın hemen hemen her kısmında dile getirir.

Şunu da belirtmek gerektir ki, belâgat sahibi bir eser, her yaştan, her meslekten ve her fıtrattan insan tarafından tercih edilmesi yönüyle, geniş kitleleri de etrafında bulunduracaktır. Bu yüzden Kur’ân-ı Kerîm, dünyada en çok okunan eserdir ve bu yüzden o mükemmel eseri daha iyi anlayabilmek için te’lif edilmiş olan Risâle-i Nur, dünyada en çok okunan tefsirdir. Külliyatın kırkı aşkın dile çevrilmiş olması, eserin beliğ olduğunu ispatlamaya kâfî gelecek bir argümandır.

Okunma Sayısı: 1937
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı