"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Risale-i Nur Kur’ân’ın belâgatını yansıtır

Ali FERŞADOĞLU
18 Ağustos 2016, Perşembe
Bediüzzaman’ın edebî yönünü şu değerlendirmesinden hareketle nazara vermek istiyoruz:

Kur’ân nazil olmaya başladığı zaman, Arap toplumunda en geçerli olan şey, şiir idi. Arap kavmi maarifsiz/bilgisiz, bedevi/köylü bir millet idi. Çevreleri de... Divanları, şiir idi. (eş-Şi’ru divanü’l-Arab / Şiir Arapların arşiv dairesidir) İftihar sebebi hallerini, şiirle kayt ve muhafaza ederlerdi. İlimleri, belâgat idi. İftihar sebepleri, fesahat / dilin doğru, düzgün, açık ve akıcı bir şekilde kullanılması idi...

Kur’ân-ı Azimüşşan, yüksek belâgatiyle, harika fesahatiyle mele-i a’ladan (en yüksek makamdan) yeryüzüne indi. Arapların övündükleri ve belâgatlarının örnekleri olan ve bilhassa Kâbe duvarında teşhir edilmek üzere altın suyu ile yazılmış “Muallakat-ı Seb’a” (Yedi tablo / askı) ünvanıyla anılan en meşhur ediplerin en beliğ ve en fasih eserlerini iftihar listesinden sildirtti... Kelâmların özelliklerini, kıymetlerini, meziyetlerini bilip altınlarını bakırından ayıran bütün ehl-i tahkikten (araştırmacı), tetkikten, tenkitten, dost ve düşmanlar tarafından Kur’ân-ı Kerîm sûre sûre, âyet âyet, kelime kelime mihenk taşına vurularak, altından başka bir bakır eseri görülmemiştir.1

Çok yüksek bir belâgat taşıyan Kur’ân’ı anlamak için, Arap dilinin inceliklerini bilmek gerekmektedir. Risâle-i Nur, edebiyat ve edebî san’at türleri gözüyle incelendiğinde; onun özelliklerini bütünüyle taşıdığı ve belâgatın unsurlarını ortaya koyduğu görülür. O, böyle beliğ bir eserin dilinin inceliklerini bilen bir müfessiridir. Arap dilinin felsefe, edebiyat incelikleri, kökeni, özü, anlamı yapısına hâkimdir. Belâgatın kanunlarına, “ulûm-u Arabiye’nin” prensiplerine fevkalâde vakıftır. Arapça kaidelere, usul-ü nahve / gramer, dilbilgisi, din metodolojisi ve usûl-ü din/din metodolojisinde de muazzam bir birikime ve dirayete sahiptir. Hattâ, İşâratü’l-İ’câz isimli eserinde, Kur’ân’ın öyle beliğ, ince, derin edebî nüktelerini çıkarmıştır ki, Arap dilbilimcileri anlamakta zorlanmakta, hayret ve takdirlerini beyan etmektedirler. Çünkü, bir müceddid olarak Kur’ân’ın günümüze bakan modern edebiyat esaslarının rotasını çizer, belâgatının unsurlarını belirler. Şimdi, meselenin bu cephesine bakalım.

Dipnot:  1- İşârâtü’l-İ’câz, s. 175.

Okunma Sayısı: 1907
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı