Geçen hafta sonu ve bu hafta başı Eskişehir Kitap Fuarı’nda imzada idim. Şimdiye kadar katıldığım fuarların en bereketlilerindendi.
Tanımadığımız pek çok gençle sohbet ettik. Birkaç grup mağdur gelmişti. Biz onları teselli, onlar Yeni Asya’yı tebrik ettiler.
Esasında manşet cümlem şu: Fuarı dolaştık, Risale-i Nur’u, Yeni Asya’dan başka ilân eden yoktu. Ne diğer gruplarımız, ne Diyanet İşleri Başkanlığı. Zaten Diyanet, Risale-i Nur’un basımını, dağıtımını durdurmuştu. Her ne ise, bu ayrı bir mevzu.
Diğer gruplarımızı anlamak mümkün değildir. Kimisi dersleri, sohbetleri bile iptal etmiş. Barla ziyaretleri bitmişti. Risale-i Nur’u ilân eden, meydanlarda olan yalnızca Yeni Asya var. Haza min fadli Rabbi!
Yeni Asya Bediüzzaman’ın şu direktifiyle kurulmuştur: “Bu zamanda Nurlar’la hizmet-i imaniye, her tarafta ilânatla ve muhtaç olanların nazar-ı dikkatlerini celb etmekle olur.” 1
Ehlince malûmudur: Yeni Asya’nın tek bir gayesi, misyonu, sebeb-i vücudu vardır: Kur’ân ve Sünnet-i Seniye’nin bu zamandaki iman, ibadet, ahlâk, ukubat, içtimaî, siyasî ölçü, prensip ve hizmet stratejilerini ortaya koyan, bütün sorularımızı doğru olarak cevaplandıran, mânevî bütün hastalıklarımızı teşhis edip tedavi formülleri gösteren, bütün müşküllerimizi/problemlerimizi çözen muhteşem Risale-i Nur tefsirini ve müellifi Bediüzzaman Said Nursî’nin ilmî ve mânevî şahsiyetini, fikirlerini anlamak, yaşamak, anlatmak, yaymaktır.
Muarızlarının da gözlemi budur:
“Yeni Asya hiç bıkmadan usanmadan her gün Said Nursî ve Risale-i Nur pompalıyor.” 2 tesbitini teyid ediyor.
Fuarda bizkez daha gözlemleyip yaşadık: “Biz hizmetkârız. Risale-i Nur’un vazifesi imanı kuvvetlendirip kurtarmaktır. Dost ve düşmanı tefrik etmeyerek hizmet-i imaniyeyi hiçbir tarafgirlik girmeyerek yapmaya mükellefiz.”3
Evet, “Programımız budur ki: Dünya bir misafirhânedir. İnsan ise, onda az duracaktır ve vazifesi çok bir misafirdir ve kısa bir ömürde hayat-ı ebediyeye lâzım olan levâzımâtı tedârik etmekle mükelleftir. En ehem ve en elzem işler takdim edilecektir.” 4
Ve Yeni Asya’nın her hal ve şartta, “Demokrasiyi, hukuku, adâleti, hak ve hürriyetleri esas alan, darbe ve müdahalelere karşı durup kararlılıkla mücadele eden, dinin siyaset ve ticaret başta olmak üzere hiçbir dünyevî hedefe âlet edilmemesini esas alan bir çizgiyi takip etmiştir” ve etmeye de devam edecektir.
Fuarın her şeyini üstlenen Eskişehir hizmet kahramanlarını ve organizatörü Cesim Aydın’ı tebrik ederim. Daha nice nurlu fuarlarda buluşmak dileğiyle.
Dipnotlar:
1- Lem’alar, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul, 1999, s. 265. 2- Kemalist, M. Arif Demirer, Anayurt gazetesi, 21.10.13. 3- Şuâlar, s. 3419. 4-Sözler, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul, 1999, s. 241.