"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Sadece 15 Temmuz değil, bütün darbeler anlatılmalı değil miydi?

Ali FERŞADOĞLU
21 Eylül 2016, Çarşamba
Önce bir haber:

“Millî Eğitim Bakanlığı, 2016-2017 eğitim-öğretim yılının ilk haftasında, tüm resmî ve özel örgün ve yaygın eğitim kurumlarında, “15 Temmuz Demokrasi Zaferi ve Şehitleri Anma” ile öğrencilerin seviyeleri dikkate alınarak etkinlikler yapması,

“Okulların bulunduğu yerleşim yerlerindeki gazi ve şehit yakınları, açılış törenlerine dâvet edildi.

“Tüm öğrencilere bununla ilgili broşürler dağıtılması ve “tüm sınıf ve şubelerde ilk ders saatinde öğrencilere anlatılması kararlaştırıldı…”

Okulların açılması hayırlı olsun, diyoruz. Bu kararı, etkinliği ve faaliyeti dolayısıyla Millî Eğitim Bakanlığı camiasını tebrik ediyoruz. Başarılarının devamını diliyoruz.

Ancak, yalnızca 15 Temmuz Darbe’siyle ilgili bu faaliyet yeterli mi? Sadece bununla iktifa mı etmeliyiz? Öğrenci, veli, öğretmen, eğitimci, idareci ve Bakanlık yetkililerinin şahadeti, tesbiti ve ifadeleriyle eğitim sistemimiz mefluç durumda!

Ciddî problemlerimiz var ve millet olarak topyekûn çözüm arayışlarına girmemiz zaruret kesbetti. Bu, topyekûn bir millet için hayat-memat meselesidir.

Dolayısıyla gençlere bir yıl boyunca ve her derste, en az 10-15 dakika boyunca insan hak ve hürriyetleri, demokrasi akıl ve vicdanlara işlenmelidir.

Darbelerin istibdadın/diktatörlüğün, yani, ilmî, fikrî, resmî, askerî, sivil, idarî, her türlü baskının, istibdatın, diktanın zararları anlatılmalıdır.

Her türlü baskı, darbe, istibdat; ister askerden, ister sivilden, ister dindardan (hakikî dindar baskıcı olmaz) gelsin tel’in edilmeli; zararları anlatılmalı. Karşı çıkılmalı ve tedbirler alınmalıdır.

31 Mart Vak’ası, II. Meşrûtiyet’in ilânından sonra İstanbul’da yönetime karşı yapılmış büyük bir ayaklanmadan başlanarak anlatılmalıdır.

27 Mayıs 1960 kanlı darbesi, bütün yönleriyle, fert, aile ve millet, memleketi nasıl perişan ettiği ve geri bıraktığı anlatılmalıdır. Masum hürriyetçi, demokratlara, Demokrat Partililere yapılan zulüm ve işkenceler, gayr-i insanî hareketler de.

Keza, herbiri, milleti 10-20 yıl geriye götüren 12 Mart 1971, 12 Eylül 1980, 28 Şubat 1997 darbe-i münafıkaneleri de bütün yönleriyle anlatılmalıdır.

12 Eylül darbesinin ürünü olan ve baştan ayağa yasaklarla dolu ve darbecilere dâvet eden ve haksızlık, adaletsizliklerin kaynağı 1982 Anayasası anlatılmalı.

Milletin, toplumun, devletin genleriyle nasıl oynanıp tahrip edildiği ve bugün içinden çıkılması zor problemlerle bizi karşı karşıya bıraktıkları ortaya konmalıdır.

Eğer, bazı dindarlar ve cemaatler (Nur hareketi ve bilhassa Yeni Asya hariç) darbeleri, darbecileri ve baştan ayağa yasaklarla dolu anayasalarını elleri patlayıncaya kadar alkışlamasaydı ve avazları çıktığı kadar tezahüratta bulunmasaydılar, hem geçmiş darbelerle hesaplaşılabilirdi…

Ey biidrak ferasetsizler! Aynı delikten kerrat ile ısırılmaktan, kerrat ile aldanmaktan bıkmadınız mı?

Türkiye’de Darbelerin Eğitime ve Hürriyete Olan Etkisi

Okunma Sayısı: 3835
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Nisan

    21.9.2016 20:37:27

    İlköğretim 2 sınıf öğrencisie bu broşür BJ film nasıl izletilir. .Amaç ne ..Bunlar çocuk. .Hain terörist. .cumlelerinden ne anlarlar. .Rabbim zulüm her koldan devam ediyor. ..

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı