"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“Sen gazeteci misin, hükümetin adamı mı?”

Ali FERŞADOĞLU
16 Kasım 2019, Cumartesi
Sayın Cumhurbaşkanı R. Tayip Erdoğan ABD’den neyi aldı, neyi getirdi?

Takip eden gazetecilerin insaflıları, yağcı, tabasbusçu, müdahin, yalaka, yani iktidardan yana olmayan gazeteci ve analistlerin söyledikleri şu: ABD’nin başkanlık seçimi var. Trump bunun için çağırdı. Temel meselelere zaten dokunulmadı. S-400 için de komisyon kuruldu. Yani, seçime kadar oyalamaca-boyalamaca! Tıpkı bugüne kadar olduğu gibi…

Trump, Kongre’den bazı senatörleri getirmiş basın toplantısına. Şunu demek istemiş: Benim hesap vereceğim Kongre var. Kamuoyu var, bağımsız basın-yayın var.

Şöyle enteresan bir durum ortaya çıkmış: Trump; R. T. Erdoğan, basın ve Kongre üyelerinin huzurunda sormuş Türk gazeteci Hilal Kaplan’a: “Sen gazeteci misin, hükümetin adamı mısın?”

Keşke yer yarılsaydı da içine girseydiler! Gerisini söylemiyorum. Dilhun etti o sorudaki anlar bizi, ârif olanlar anlar bizi!..                                     ***

Şimdi gelelim gerçek basın-yayına ve gerçek gazeteciye. Kur’ân ve Sünnet-i Seniyye’nin bu zamandaki “matbuat, haberleşme/basın-yayın/medya” ölçü, prensip ve stratejilerini Risale-i Nur ortaya koymuştur. 

Bediüzzaman, matbuatın (basın-yayının), temel fonksiyonunu şöyle belirler:

1. Gidişattaki müsbet-menfi (olumlu ve olumsuz) gelişmeleri duyurup halkı bilgilendirmek;

2. Hatîb-i umumî ve mürebbî-i efkâr olmak. 1 Yani, kamuoyunun, halkın, umumun adına konuşmak, umuma hitap etmek ve fikirleri terbiye etmek, eğitmek…

İstidat ve kabiliyetleri geliştirmek. Doğru düşünmeyi ve doğru gözlemlemeyi öğretmek…

Bunu yapan gazetelerin birincisi, -bu kesimde belki de- en birincisi, veyahut yegânesi Yeni Asya’dır. Lâfı eğip-bükmeden, çıkar hesaplarına girmeden, kendi aleyhinde de olsa dosdoğru manşet atmak, dosdoğru yazıyor!

Ayrıca, “Bir şirkette veya münevverü’l-fikir ve bîtaraf mabeyninde tenkidat-ı siyasetten veya ehl-i ilim mabeyninde nasihat ve irşaddan menfaat olabilir.” 2 demiştir.

Onun ortaya koyduğu gerçek, hür basının özellik ve ilkelerinden bazılarını naklederek bitirelim:

●   “Edipler edepli olmalıdırlar. Hem de edeb-i İslâmiye ile müteeddip olmalıdırlar. Matbuat nizamnamesini vicdanlarındaki hiss-i diyanet tanzim etsin” şeklinde ders vermiştir. 3

● Gazeteciler, darbeleri, darbecileri, müstebitleri, diktatörleri asla alkışlamamalı. “Meşrû, hakîki meşrûtiyetin müsemmasına ahd ü peyman” etmeli. 4

● Hem de, gazete sahibi, zemin bulmak için fikr-i intikamın maden-i habîsi (kötülük kaynağı) olan şahsiyâtı” karıştırmamalı.

● Veyahut on para kazanmak için ahlâk-ı İslâmiyeyi esasıyla sarsan istihzâat (alaya almak) ve terzilât (rezil etmek) ve müstehcenat (açık saçıklık, edepsizce ve terbiyesizce yayın) ile ezhan-ı şûrede (çorak zihinlerde) ahlâk-ı rezilenin tohumunu” ekmemelidir. ekiyorlar. (...)

● Seyyiâta meydan” vermemelidir. 5

Dipnotlar:

1- Bediüzzaman Said Nursî, Eski Said Dönemi Eserleri, Nutuk, Yeni Asya Neşriyat, Mart 2009, s. 187. 2- Bediüzzaman, Hutbe-i Şâmiye, s. 115. 3- Bediüzzaman, Hutbe-i Şamiye, 109. 4- Bediüzzaman, Tarihçe-i Hayat, s. 63. 5- Bediüzzaman, Eski Said Dönemi Eserleri, 187.

Okunma Sayısı: 3545
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı