"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Siz emaneti kime veriyorsunuz?

Ali FERŞADOĞLU
21 Haziran 2018, Perşembe
Mekke fethedilir.

Peygamberimizin (asm) amcası Abbas (ra), damadı Hz. Ali (ra) anahtarların kendilerine verilmesini arzu eder. Bir rivayette Hz. Ali, henüz müşrik olan Osman b. Talha’dan anahtarları alır. Nisa Sûresi’nin 58. âyeti bunun üzerine nazil olur. (Müslim, Hac 390). Meali şöyle:  “Allah size, emanetleri ehil olanlara vermenizi, insanlar arasında adaletle hüküm vermenizi emreder. Allah size ne güzel öğüt veriyor! Hiç kuşkusuz Allah işiten ve görendir.” (Nisa Sûresi, 58.)

Bunun üzerine Kâbe’nin anahtarlarını henüz müşrik olan Osman b. Talha’ya verir. Zira, yıllar boyu bu hizmeti o aile görmektedir ve o işin ehlidirler.

Emanet kavramı içine herşey girer: İş, yöneticilik, makam-mevki, müdürlük, milletvekilliği, bakanlık, cumhurbaşkanlığı, ihale, vs., vs. “Emanetin adaletle” birlikte zikredilmesi ve Müslümanlar arasında değil, “insanlar arasında” denmesi manidar. İşi, ihaleyi, makam mevkileri “inançlara” göre değil, ehliyete, liyakate göre yapılmasını emreder. Demek ki, “emanetin ehline” verilmemesi, adaletsizliktir, zulümdür.

Siz, kendi işlerinizi kime yaptırıyor, “emaneti” kime veriyorsunuz? Ehline, uzmanına, ustaya, liyakat sahibine, hak edene, lâyık olana mı veriyorsunuz? Yoksa, anne-babanıza, çocuğunuza, eşinize, kardeşinize, akrabalarınıza, dindaşlarınıza, cemaatdaşlarınıza, milliyetdaşlarınıza, partidaşlarınıza mı veriyorsunuz?

Dindarlara mı, başörtülülere mi veriyorsunuz, dinî hassasiyeti az, fakat liyakatli olanlara mı veriyorsunuz?

Dindar bir doktora mı gidiyorsunuz, yoksa gayr-i müslim de olsa hazık, uzman bir doktora mı? Otobüse bindiğinizde şoförün dindarlığına mı bakıyorsunuz, ehliyetine mi? Gemiye, feribota kaptan olarak kimi seçiyorsunuz? İlâhiyatçıyı mı, müftüyü mü? Yoksa, liyakatli, ama, namazsız, niyazsız dahi olsa işin ehli olana mı? Uçağın kaptan pilotluğuna âlimleri, evliyaları mı seçiyorsunuz? Saati, iyi saat yapan gayr-i müslim bir saatçiye mi tamir ettirirsiniz, fakat saat işinden az anlayan mütedeyyin bir Müslümana mı? Misaller çoğaltılabilir.

Peki, ülkenin yönetimini neden ehline, liyakatli olana, siyaset ve idarede ehil olan Demokratlara, Hürriyetçilere değil de, “hanımı başörtülü, babası sakallı, kendisi dindar” olanlara veriyorsunuz?

On altı yıllık “dindar siyasalcı, siyasal dindarların” iktidarında, baştan ayağa yasaklarla dolu anayasanın değiştirilememesi, eğitim sisteminin düzeltilememesi, tv kanallarının toplumu dejenere eden ahlâka mugayır yayınlarına daha şiddetle devam etmesi, hak ve hürriyetlerin çiğnenmesi…

Dindarların dindarlara, cemaatlerin cemaatlere kırdırılması, adaletsizlik, hukuksuzluk, keyfilik, zulüm, işkenceler, ekonominin şovlarla parlak gösterilip sonunda tıkanması, yolsuzluk, hırsızlık, faiz, rüşvetlerin ayyuka çıkması siyasal dincilerin “emanete lâyık” olmadıklarını göstermedi mi?

Okunma Sayısı: 3863
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı