"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Sorgulama, şeffaflık, adalet

Ali FERŞADOĞLU
20 Nisan 2019, Cumartesi
“Sorgulama, şeffaflık, adalet, mihenge vurma, emr-i bil-ma’ruf, taviz vermeme” hususlarına şu anekdot ile başlayalım:

1956 senesinde Isparta’da, üç dört saat devam eden sabah derslerinden birinden çıkan Zübeyir Ağabey birkaç dakika evvel Hz. Üstadın ders sonunda anlattığı bir dersi nakletti: “Kardeşlerim, şimdi Abdülkadir Geylani, İmam-ı Rabbani, Şah-ı Nakşibend Hazretleri gelseler, ‘Said, sen bu mesleğinden az az birşey fedakârlık etsen talebelerin milyonlar olacak ve Risale-i Nur’u pek çok insan okuyacak. Eğer mesleğinden fedakârlık etmezsen, işkencelerle, sıkıntılarla tazyik altında bırakılacaksın. Ve talebelerin de gayet az olacak’ deseler, ben o işkencelere, hapislere, sıkıntılara, musîbetlere razı olur, fakat meslekten fedakârlığa razı olmam.”

İdarecileri, aşağıda bazılarını nakledeceğimiz âyet ve hadisler ışığında sorgulamalı, mihenge vurmalı, şeffaflık istemeliyiz.

● Bakara Sûresi’nin 44., Lokman Sûresi’nin 17. âyetlerinin mealine göre; “emr-i bil-ma’ruf, nehy-i an’ilmünker”, yani iyiyi doğruyu, hakkı, gerçeği, güzeli anlatmak; yanlış, batıl, kötü, çirkinden sakındırmak farzdır.

● Rasul-i Ekremin (asm), “Sizden kim bir münkeri görürse, eliyle düzeltsin, buna gücü yetmezse  diliyle düzeltsin, buna da gücü  yetmezse,  kalbiyle buğzetsin (duygusal tepkisini koysun). Bu ise imanın en zayıf derecesidir.”1 şeklindeki beyanıyla da “maruf ve münker” ile mükellefiz.

● Halkın, vatandaşların, (Sahabe-i Kiramın), Devlet Reisi, Halife Hz. Ebubekir’e (ra), “Seni kılınçlarımızla doğrulturuz” dediğini biliyoruz.

● Keza Devlet Reisi ve Halife “Hz. Ömer’i (ra) bir-iki karışlık kumaş için hutbede iken sorgulandığını, “Seni dinlemiyorum ey Ömer!” hitabına hedef olduğunu sık sık anlatıyoruz.

● Hz. Ali (ra) bir Yahudi ile öyle hassas bir adalet terazisinde muhakeme oldu ki, oğlu Hasan (ra) ve kölesi Kamber, dâvâlının aklına bir vesvese gelir mülâhazasıyla şahit olarak dinlenemeyeceklerine karar verildiği için haklı ve kesin dâvâsını kaybetti!

● “Selâhaddin-i Eyyübi Akka müdâfaası sırasında bir gün, bütün gayretiyle çalıştığı esnada, hakkını taleb eden bir kadına; “Yarın geliver işini hâllederiz” deyince, kadının; “Madem ki başımıza sultan olarak geçtiniz, işimizi halletmeye mecbursunuz. Yoksa nasıl saltanat iddiasında bulunabileceksiniz?” sözlerini duydu. Bunun üzerine harb ile ilgili işlerini bırakıp, kadının işini hâlletti.

● Rum mimar İpsilanti Efendi, caminin sütunlarını birkaç arşın kısalttığından kolunu haksız yere kestiren Fatih Sultan Mehmed’i verdiği mahkeme kolunun kesilmesi kararı çıkar…

● Şeffaflığın, sorgulamanın binlerce zirve örneğini ve uygulamalarının yapıldığı bir kültürden geliyoruz.

Öyle ise, “hürriyet, adalet ve hakkaniyet” için devlet başkanları reisleri, başbakanları, bakanları, siyasetçileri, mutlaka mihenge vurmalı, sorgulamalıyız.

Zira, evliyalar, şeyhler, hocalar vb. Hz. Ebubekir’den, Hz. Ömer’den (ra) daha büyük evliya değiller! Keza, devlet başkanları, siyasî liderler onlardan daha büyük idareci değiller ki.

Dipnot:

1- Kütüb-i Sitte, Hadis Ansiklopedisi, s. 243.

Okunma Sayısı: 1636
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı