Bediüzzaman, Kur’ân ve Sünnet-i Seniyye’den istifade ile siyasetle ilgili temel prensipleri ortaya koymuştur.
Bir kısmını hatırlatmak isteriz:
● Aklı dağıtıp mânevî bir divane, kalbi dağıtıp mânevî bir dinsiz; fikri dağıtıp mânevî bir ecnebi yapan; 1
● Deccalizmin güdümünde olan;
● Kalbleri bozan” 2
● “Gaddar ve zalim propagandanın, aralarında hadsiz bir mesafe bulunan yalan ve doğruluğu biribirine karıştıran”, 3
● “Menfaati esas tutan canavar”, 4
● “Fikri hezeyanlaştıran”, 5
● İnsanlığın maslahatına zıt, 6 olan günümüz siyasetinden fikren de, fiilen de şeytandan kaçar gibi kaçmak gerekir.
Bugünkü siyaset yalan propaganda üzerine kurgulanmış.
● Din, dahilde menfi surette istimal edilmez.” 7
● Taraftar olduğu siyasî teşekküldeki günahkâr, hatalı insanları hoş görüp; muhalifdeki iyi insanları lekeler.
● Kur’ân’ın elmas gibi hakikatlarını, siyaset propagandasıyla cam parçaları kıymetine indirir. 8
● Allah için sevmenin ve Allah için buğz etmenin yerini, “siyaset için sevmek, siyaset için buğz” alır.
● Birisinin hatasıyla başkalarını suçlamamak, “Hiçbir günahkâr başkasının günahını yüklenmez” Kur’ân adâletinin bir şartıdır.
● Bu zamandaki siyaset, kalbleri ifsat edip asabî ruhları azap içinde bırakır.
● Hissiyatın değil, fikrin esas alınması, gerekir.
● Siyasetçi, ekseriya tam müttakî, tam dindar olamaz. Tam ve hakikî dindar müttakî olanlar da, siyasetçi olamazlar.
● Günümüz siyasetinin felsefesi, maddî ve nefsi çıkarlardır. Bunun için her şeyi mübah görür.
● “Dünyevî, nefsî, indî, hissî ölçüler” yanıltıcıdır. Dünyevî makamlar ve rütbeler de kabir kapısına kadardır.” Şu halde, içtimaî rotamızı müceddidi çizgiye göre belirlemeliyiz.
Siyasette de gayemiz; Kur’ân hakikatleri anlama ve yaşama olmalıdır.
Dipnotlar:
1- Nursî, Şuâlar, s. 306. 2- Nursî, Kastamonu Lâhikası, s. 34. 3-Nursî, Age, 51-52. 4- Nursî, Hutbe-i Şâmiye, s. 78. 5- Nursî, Emirdağ Lâhikâsı-1, s. 204. 6- Nursî, Sikke-i Tasdik-i Gaybî, 6. 7- Nursî, Emirdağ Lâhikası, 67. 8- Nursî, Hutbe-i Şâmiye, s. 52.