"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Sosyal, siyasî problemimiz nedir?

Ali FERŞADOĞLU
21 Mayıs 2015, Perşembe
Milletimizin refahını, mutluluğunu, ülkemizin gelişip kalkınmasını, bölünmez bütünlüğünü istiyoruz.

Samimî isek bunun yollarını öğrenmemiz, anlamamız gerekmez mi? Ve bizi maddî-mânevî geri bırakan hastalıkları teşhis ile tedavi etmemiz icap etmiyor mu?

Sosyal ve siyasî temel problemimiz nedir? 

Bunların bir kısmını şöyle sıralamak mümkün: nFert, aile, toplum ve İslâm âleminin temel problemi hürriyet/demokrasinin yokluğudur.

  • Geri kalmamızın altı sebebinden birisi istibdattır, diktatörlüktür.
  • Aydınlarımızın, hatta dindar ilim ehli bile, hürriyetin imanın özelliği olduğunu bilmiyor.
  • Bir kesimimiz hâlâ demokrasiye küfür rejimi, sayıyor.
  • Avrupa bizi kapısında bekletiyorsa, demokrasinin olmamasındandır.
  • Kur’ân ve Sünnet baştan ayağa insan hak ve hürriyetleri, demokrasi, şeffaflık iken; İslâm diktatörlüğe müsait zannediyor!
  • Adı emniyet, barış ve merhamet olan İslâmiyet; “Bir insanı haksız yere öldüren bütün insanlığı öldürmüş gibidir!” dediği halde, şiddet ve teröre izin veriyor diye lanse ediliyor.
  • Avrupa’da bazı çevreler, “İslâmiyet demokrasi ile bağdaşır mı?” endişesi içinde.

Oysa, İngiliz filozof Bernard Shaw: “Demokrasimizin bir adım ötesi İslâmiyettir” der.

Şu halde şöyle sormalı: 

Demokrasi İslâmiyetle ne kadar bağdaşır?

Dindarlarımız bile önce ekmek, sonra hürriyet, demokrasi diyor. Halbuki, Önce hürriyet derse, peşinden emek gelir. Ekmek, hürriyetsiz olursa lezzetsiz olur. Hürriyet ekmekten daha lezzetlidir. İşte demokratik ülkeler hem zengin, hem yolları, hem ekmekleri, hem hastane, hem postaneleri, hem okulları ihya etmişler, zirvelere ulaştırmışlar.

Bediüzzaman tam 103 sene önce, hürriyetin, meşrûtiyetin, demokrasinin İslâmın, imanın özelliği olduğunu ispat edip ortaya koymuştu. O, yalnızca iddia etmez. Önce Kur’ân ve Sünnet’e dayanan hürriyetin çeşitli tanımlarını yaparak ispat ve izah eder. Zihnimize takılan bütün sualleri cevaplandırır. Yani, İslâm ilimleri literatüründe geçen bütün kelime ve mefhumları Risale-i Nur’da kullanır, açıklar, izah ve ispat eder. Boşlukta bırakmaz, her meselenin altını doldurur.

Şimdi, Bediüzzaman’ın hak ve hürriyetler, meşrûtiyeti, demokrasiyi de İslâma göre tanımladığı ve siyasetçilerin reçetesi, dediği Münâzarât’ı okumanın, anlamanın ve anlatmanın tam zamanı...

Okunma Sayısı: 1409
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı