"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Tarikatin kısa bir tarifi -2

Ali FERŞADOĞLU
25 Temmuz 2015, Cumartesi
Bunun da çeşitli yolları vardır. Herhangi bir iş ile meşgul olup üreterek, kendini san’ata vererek, hobilerini gerçekleştirerek olduğu gibi, problemleri de unutma şeklinde bu ihtiyacı giderebilir.

Unutmayı, ya uyuyarak, ya aklı uyuşturmak veya oyun ve eğlenceye dalarak hisleri iptal etmektir. Yâni, alkol veya uyuşturucularla unutkanlık perdesi arkasına saklanılır ve problemlerden uzaklaşıldığı sanılır. Bunun faturası ise pek ağırdır.

Diğer taraftan insanlar, hem cinslerinin başlarına gelen felâket, üzüntü ve sıkıntılarından tam teselli edemez. Ya karşısındakinin sıkıntılarını tam hissetmediğinden (empati yapamadığından), anlayamadığından; ya kendisi de bir sıkıntı ile karşı karşıya bulunduğundan; ya hayatını kazanmak mecburiyeti olduğundan, ya güçsüz, zayıf olmasından, ya kıskançlığından veya sırf kendisini düşündüğünden, hemcinslerinden uzaklaşır. Ne teselli edebilir, ne teselli bulabilir...

Dağlarda, derelerde veya kalabalık şehirde yaşayıp, “yalnızlık” içinde kıvrananlar, dostluk, komşuluk, akrabalık gibi ilgi, münasebet, yardımlaşma ve teselli bulamıyor. Aynı apartmanda oldukları halde, yine günlerce, haftalarca, aylarca ve hatta yıllarca biri birinden uzaktalar!

İşte dağların, derelerin ve yalnızlığın vahşetini, sıkıntısını ancak, kalbi tefekkür ve zikirle “Allah” diyerek işleterek teselli bulunabilir. 

Buna tarikattaki zikir, fikir, şükür, tefekkür ve sohbetle gerçekleştirir: “Zikrettiğim Hâlıkımın, her tarafta kulları vardır ve yaratılışta kardeşim olan bu varlıklar, mükemmel bir nizam ve intizamla terbiye ediliyorlar, öyle ise yalnız değilim, vahşet ve yalnızlık korkuları çekmek boşunadır...”

Artık tefekkür ufku nerelere kadar açılıyorsa, kendisini o derecede teselli eder. Allah’a şükreder, huzur ve mutluluğu yakalamaya çalışır. Allah dostlarının, gerçek tarikatın eğitim ve tefekkür potasından geçerek olgunlaşan kâmil insanların, mutluluk ve huzurlarının yüzlerinde okunması, yersiz ve boş korkulara kapılmamaları, tevekkül etmeleri, mütebessim olmaları, kendilerinden ziyâde, sair insanların imdadına koşmaları, bu sırrı yakalamalarındandır.

Okunma Sayısı: 2363
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı