Tarikat ve tasavvuf, insanlık sırrının; ulvî mertebe ve kemâlâta götüren hizmet yollarıdır. Tarîkat başta ikiye ayrılır:
1- Cehrî, 2- Hafî
Sonra her biri kendi arasında çeşitli mesleklere, meşreplere, kollara ayrılırlar. Her tarikatın kendisine mahsus bir zikir, şükür, uslûb, metod ve virdi vardır.
Tarîkatın, insanlığın kemaline vesile olmasının ve hadsiz âhiret faydalarının yanında, dünyevî faydaları da pekçoktur. Dağdağalı, perişan, ağır hayat şartlarından, problemlerinden bunalan insanlar; ancak zikir, fikir ve şükür halkaları ile bir araya gelerek dayanışma içine girerler ve biri birine teselli verebilirler. Patlama derecesine gelen nefsânî ve insânî duygular ancak bu sayede teneffüs eder ve rahatlar.
Bu da emniyet ve asayişin en büyük teminatlarından birisi. Halbuki, Cumhuriyetten sonra devleti yapılandıran ve kontrol mekanizmalarını ele geçiren idâreciler, bu gerçeğe kulak tıkadı.
Bütün ehl-i imânı, kendi meslek ve meşrebini devam ettirmek, hizmet metoduna ve üslûbuna sahip olmak, mesleğini ve bulunduğu cemaati sürdürmek şartıyle, İslâmiyetin istediği “ihlâs, uhuvvet, kardeşlik, ittihad”ın sırlı gücünü şu şartlarla kazanabilir.
Bediüzzaman Mektubat isimli eserinde tasavvuf-tarikat hakikatini tahlil eder, faydalarından uzun uzun bahseder.
Tarikatların en son noktasının imân hakikatlerinin inkişafı olduğunu söyler ve tarikat, dalâlet ehlinin hücumu zamanında imânı muhafaza ede geldiğine dikkatleri çeker.
Tarikatın en önemli özelliklerinden birisi olan seyr-ü sülük denen mânevî seyahat ve gözlem ile yolculuğunun anahtarları ve vasıtaları da Allah’ı anmak, tanımak, zikretmek ve tefekkürdür. Bu da, kâinatı, varlığı, yaratılanı gözlemlemek, incelemek, onları yaratanları hesabına bakmayı gerektirir.
Hayatın dağdağaları, problemleri sıkıntıları çoktur. İnsan hemen her saat, hergün, çeşitli engellerle, üzücü olaylarla karşılaşır. İşte hayatın bu ağır şartları, problem ve sıkıntılarından bir derece kurtulmak ister. Sıkılan ruhunu dinlendirmek arzu eder. Başına gelen hâdiselerden dolayı teselli bekler. Üzüntü ve kaygı verici olayları unutacak bir meşgale ister.