Bir taraftan PKK terörü, “resmî, gayr-i resmî” haksız uygulamalar ve şiddet terörü, darbe terörü, biribirimize düştüğümüz psiko-sosyal terör:
Ferdler, aileler, akrabalar, yöneticiler, yönetilenler, hâkimler-savcılar, memurlar, amirler, öğretmenler-idareciler-öğrenciler veliler biribirine düşmesi…
Bu ve benzeri musîbet, belâ, şiddet ve terör hepimizi titretiyor, sallıyor, savuruyor!
“Sen yaptın, ben yapmadım, bu yaptı, şu yapmadı, o yaptı!..” tartışmalarını yapıp sebeplerini araştırırken; öncelikle ve muhakkak şunu yapalım:
Son birkaç senedir başımıza gelen bu belâ ve musîbetlere niye buna müstahak olduk?
Hangi fiilimizle kadere fetva verdirdik ki, başımıza bunlar geldi?
Ne yaptık ki, “dinsizlik, ifsat, zındıka, ahlâksızlık komitelerinin” (Deccal / Süfyanın avanelerinin) desiselerine aldandık, tuzaklarına, düştük? Kendimiz hissi (duygusal), indi, nefsi, tarafgir teşhisler koyabiliriz. Teşhisi Bediüzzaman koysun:
“Üçüncü suâl: Bâzı eşhâsın hatâsından gelen bu musîbet, bir derece memlekette umumî şekle girmesinin sebebi nedir?
“Elcevap: Umumî musîbet, ekseriyetin hatâsından ileri gelmesi cihetiyle, ekser nâsın o zâlim eşhâsın harekâtına fiilen veya iltizâmen veya iltihâken taraftar olmasıyla, mânen iştirak eder, musîbet-i âmmeye sebebiyet verir.”1
Müceddidi ölçü, prensip ve stratejileri, gereği şekilde “okumadığımızdan, kabul etmediğimizden, arkasında durmadığımızdan, yaşamadığımızdan, anlatmadığımızdan, hizmet etmediğimizden” olabilir mi?
“Her iki Deccal, âzamî bir istibdat ve âzamî bir zulüm ve âzamî bir şiddet ve dehşetle hareket ettiklerinden, âzamî bir iktidar görünür. Evet, öyle acip bir istibdat ki, kanunlar perdesinde herkesin vicdanına ve mukaddesatına, hattâ elbisesine müdahale… Hem öyle bir zulüm ve cebir ki, bir adamın yüzünden yüz köyü harap ve yüzer mâsumları tecziye ve tehcir ile perişan etmelerine”2 seyirci kalmamız olabilir mi?
Bütün bu “olumsuz, kötü, şer” uygulamalar yapılırken, mü’minler olarak, “Elimizle, dilimizle düzeltmeye çalışmamamız ve en azından kalben buğzederek” duygusal tepkimizi ortaya koymamamız sebep olabilir mi?
Dipnotlar:
1- Bediüzzaman Said Nursî, Sözler, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul, 1999, s. 158. 2-Bediüzzaman, Şuâlar, s. 513.