Modern fakat, materyalist, tabiatperestler gibi bir moleküle sonsuz akıl ve şuur vermektense, totem devri ilke insanlar gibi birkaç milyar ve trilyon molekülden teşekkül eden hayvanlara, ağaçlara ve güneşe vermeleri daha mantıklı değil mi? Bu zamanın insanları ise, tabiata taparak, “toptan totemci” olmuyorlar mı?
İşte, hakikî tevhid, moleküllerden galaksilere kadar her şeyde görmektir. Yani, Cenâb-ı Hakk’ın “Uluhiyet (İlahlık), damgasını, rububiyet (atomdan galaksilere kadar kâinatı terbiye etme) imzasını ve kaleminin nakışlarını” görmek, okumaktır. Sayısız icraatında, yaratmasında hiçbir şekilde ortağı, yardımcısı olmadığını bilmek ve her şeyin dizgininin O’nun elinde olduğuna inanmaktır. Böylece, her şeyde O’nun birliğine (tevhide) şahadet ettiğine, her şey O’nun kudret elinden çıktığına; Ulûhiyetinde, Rubûbiyetinde ve mülkünde hiçbir şekilde, hiçbir ortağı, yardımcısı olmadığını görme derecesinde kesin bir bilgiyle tasdik edip iman getirmektir.1
Gerçek mutluluk kaynağı da tevhid-i hakikidedir. Zira, her şey üstünde Esmanın nakışlarını, cilvelerini, yansımalarını okumakla her an huzur-u İlâhî’de olmanın lezzet ve zevki yaşanır.
Tevhidin, yani, Allah’ın varlığı ve birliğinin zihinlere daha iyi nakşedilebilmesi için varlıklar üç kısım olarak tasnif edilmiş:
a) Vâcibu’l-Vücûd: Varlığı mutlak gerekli olan, olmaması imkansız ve başkasına bağlı olmayan sonsuz isim ve sıfatlar Sahibi varlık. Bu da yalnızca Allah’ü Zül-Celâldir.
b) Mümkinu’l-Vücûd: Varlığı mümkün olan. Yani, varolması da, olmaması da mümkün olan varlıklardır. Ki Allah’ın dışında bütün yarattıklarıdır...
c) Mümteniu’l-Vücûd: Varlığı mümkün olmayan. Bu da, Allah’ın eşi ve benzerinin olması gibi. Allah’ın eşi ve benzerinin olması mümkün değildir.
Tevhid;
. Allah’ın varlığına, birliğine, yegâne yaratıcı, ilim, kudret, irade gibi sonsuz isim ve sıfatlar sahibi olduğuna iman etmek;
. Herbir isim ve sıfatlarının da sonsuz olduğunu kesin olarak bilmek ve inanmaktır.
Tevhid delillerini, mühürlerini, damgalarını, belgelerini gözlemleyerek, inceleyerek, tefekkür ederek, okuyarak varılır.
Dipnot:
1-Sözler, Yeni Asya Neşriyat, İstanbul, 1999, s. 263-264.