Vatandaş 30 tv, sayısız internet siteleri, 30’u aşkın gazete vs. ile hipnotize mi ediliyor?
Siyasî subliminal baskı altında mı tutuluyor?
Akademisyenler ve ilim adamlarının bir çoğu niçin toplumu uyandırmak için yazamıyor, konuşmuyor, konuşamıyor?
Vaiz, faizi, yolsuzluğu, hırsızlığı niçin gündeme taşımıyor, taşıyamıyor?
Hatipler neden suskun; İlâhî hakikatleri anlatamıyor? Neden ellerine tutuşturulan hutbeleri okumak zorundalar?
Nerede fikir hürriyeti, din hürriyeti, tebliğ hürriyeti?
Çeşitli kesimlerin din ve vicdan hürriyetleriyle ilgili haklı temel istekleri var; hiçbiri yerine getirilmiyor! Bu nasıl demokrasi?
Gazeteciler eskiden hapse atılıyordu, şimdi işsizlik hapsine atılıyor, yani, kovuluyor!
Pekçok meselede TBMM baypas ediliyor!
Ne tuhaf ülke bir olduk? Herşeye Kemalizm karar veriyor!
Peşpeşe gelen musîbet ve âfât; şu tuhaf, tuhaf olduğu kadar kanunsuz, kanunsuz olduğu kadar haksız, hukuksuz ve zorba uygulamalardan kaynaklanmıyor mu?
Risale-i Nur’un devletleştirilip tekele alınması, Süfyanizm, Kemalizm, müstebit rejimine teslim edilmesi…
Belâlar, musîbetler üzerimize yağıyor: Soma, Ermenek faciaları, depremler, seller, kıtlıklar, yangınlar, trafik kazaları, Suriye’deki savaş ve milyonlarca mültecinin istilâsı, düşük yoğunluklu savaş, yağmursuzluk/kuraklık, vs., vs.
Havassı, zengin tabakayı, kültür seviyesi yüksek olanları anladık:
Hubb-u cah (makam, şan, şöhret sevgisi); havf (korku damarı), tama (mala karşı açgözlük), milliyetçilik damarı, enaniyet, tenperverlik (kendini sevme, bedenine tapma) vazifedarlık, tenbellik” gibi altı kanaldan, altı tuzak kurup avlıyorlar, etkiliyorlar ve kudsî hizmet-i imaniye ve Kur’ânîyeden alıkoyuyorlar.
Vatandaşlar da bu hadiseleri gözlüyor, anlıyor, ama bir tepki ortaya koyamıyor. Bunların sebebi; Kastamonu Lâhikasındaki şu müthiş psiko-sosyal tesbitte değil mi?
“Derd-i maişet sersemliğiyle, ekser halk ahiret işlerine ikinci derecede bakmalarından, ehl-i dalâlet istifade edip onları avlıyorlar. Risale-i Nur şakirtleri kanaat ve iktisat düsturlarıyla bu manevî hastalığa da mukabele ederler inşaallah.”