İlim, fikir, teknoloji, laboratuvar, araştırma merkezi, ilim adamı mı üretti? Mal, iş yeri, mutluluk, huzur mu üretti? Barışsever, hürriyetperver mi üretti?
Yoksa, istibdat mı, adaletsizlik mi, hukuksuzluk mu, zulüm mü üretti?
Rüşvet mi, yolsuzluk mu üretti?
Adam kayırma mı, iltimas mı üretti?
Hapishane mi üretti, mazlûm ve masum mahpus mu üretti?
Caffeler, kahvehaneler, eğlence yerleri mi üretti?
Dedikodu mu, kriz mi, kaos mu üretti?
Siyasî gevezelikler mi üretti?
Milyonlarca işsiz mi, gayr-ı memnun mu üretti?
Kabadayılık, kaba idarecilik, saçma-sapan davranışlar, sigara, alkol, uyuşturucu içenler mi üretti?
Arşa yükselen feryad u figanlar mı, kandırmaca, aldanmaca, aldatmaca mı üretti, şov mu üretti?
Peynir mi üretti; peynir gemisi mi üretti?
Ne üretti?
Buyurun, ilim adamımızı dinleyelim ve görelim ne üretti? Prof. Dr. Emre Alkin, Türkiye’nin en büyük meselesinin enflasyon değil, bozulan ahlâk ve giderek artan şiddet olduğunu söyledi.
Altınbaş Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Merkezi (TOKAMER) tarafından düzenlenen ‘Kadına Şiddetle Mücadele Çalıştayı’nın açılış konuşmasını yapan Altınbaş Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Emre Alkin, Türkiye’nin en büyük meselesinin enflasyon değil bozulan ahlâk ve giderek artan şiddet olduğunu söyledi.
Şiddetin kurumsallaştığını dile getiren Prof. Dr. Alkin, “Deniyor ki ‘en büyük meselemiz enflasyon, büyüme.’ Ben bunlara şahitlik ediyorum ve üzülüyorum. Bizim asıl meselemiz enflasyon değil ahlâk, asıl meselemiz büyüme değil kalkınma. Bunları birbirine nasıl karıştırıyorsak şiddet meselesindeki birçok önemli parçayı da birbirine karıştırıyoruz. Türkiye’nin en önemli meselesi bence bozulan ahlâk ve aynı zamanda kadın erkek arasındaki hatta en nihayetinde toplum içinde hiç bitmeyen çekişmedir. O yüzden kadına şiddet meselesini incelerken şiddetin Türkiye’nin hemen hemen her noktasında yaşandığını ifade etmeliyim. Bugün şiddet kurumsallaşmış durumda. Türkiye çocukların büyürken oldukça sık şekilde şiddete maruz kaldıkları veya şiddete şahit oldukları bir ülke. Dolayısıyla bugüne kadar şahit olduğumuz şiddetten daha büyük bir şiddete önümüzdeki yıllarda şahit olabilme korkusu içindeyim.” diye konuştu.”
Duydunuz acı acı çalan zilin sesini!