"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Veli ve keramet

Ali FERŞADOĞLU
20 Ocak 2017, Cuma
Fevkalâde haller, harika davranışlar, olağanüstü olaylar sergileyip keramet gösterenlere İslâmî literatürde “veli” denir.

Veli, ibadet, riyazet, tefekkür ve zikirle nefsini terbiye edip, ruhî gelişme yolunda mesafe alıp Allah’a dost olan ve dostluğu da O’nun için yapandır. 

Velâyet, velilik ise, ibadet, zikir, tefekkür yoluyla ruhu olgunlaştırıp tekâmül ettirerek Rabbimize olan manevî bir yakınlık ve yükseliştir. Velâyet, peygamberliğin tebliğ ettiği iman hakikatlerini, bir nevî kalp gözüyle görme ve ruhanî zevkle kesin derecesinde görür gibi tasdik etmektir. Yani iman esaslarını özümsemek / benimsemek / bütün duygu ve lâtifelerine yedirmek, İslâm şartlarını, yani ibadetleri ihlâs ile ifa etmektir.

Keramet ve velâyetin özünü özetlersek: 

Keramet, gerçeği ifadeyle, İlâhî bir ikram, Peygamberî miras itibarıyla zuhûr ettiğinden insan gücünün üstünde, mu’cizevâri bir şekil alabilir. Ruh hisseder, görür. İrade ve gücümüz ona yetişemiyor. Yani çoğu zaman irade, istek ve arzu dışında cereyan eder; sırrı tam bilinemiyor, anlaşılamıyor. Çünkü ruhumuz, yaşadığı milyarlarca halleri, biz şuuruna varmadan yaşar. 

Ki, maddî olarak yaşadığımız olayların bile kaçta kaçına vâkıf olabiliyoruz? Meselâ pankreas gibi iç organlarımızın haberimiz olmadan çok hassas bir şekilde çalışıp görevlerini yapmaları gibi... Bazen Allah’ın izniyle kerametler, şuurlu olur, bazen olmaz. Zaten en güzeli, en emniyetlisi de bu kısmıdır. 

Veli olmayan ki şahsiyetlerin, samimiyetleri nispetinde bazı duygularda kerametvari haller sergilediklerinin, tarihte ve günümüzde pek çok örnekleri mevcut. Seyyid Ali Çavuş, Çanakkale Savaşı’nda, tek başına 275 kilo ağırlığındaki gülleyi, “Lahavle vela kuvvete illâ-billahil aliyyil azîm (Yüce Allah’tan büyük hiçbir güç, kuvvet yoktur)” cümlesini tekrarla iman gücünü ve düşüncesini temerküzle bir noktaya odaklaştırarak topa yerleştirmeyi başarmıştı. Ve İngilizlerin meşhur Ocean Gemisi’ni Çanakkale Boğazı’nın sularında gark etmişti.. 

İlim ve san’at adamlarıyla sporcular, çalışma ve antrenmanla melekelerini, istidat ve kabiliyetlerini fevkalâde inkişaf ettirdiklerini, olağanüstü işler başardıklarını bizzat müşahede ediyoruz. İşte, bu ve benzeri diğer olaylara da bu metodun uygulanması, harika/olağanüstü hali yani kerameti meydana getirir.

Okunma Sayısı: 2693
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı