Yakaza, uykuyla uyanıklık arası bir haldir ve bu durumda ilhamlara ve sırlara ulaşmaktır.
Yakaza halinde maddenin iç yapısı, ruh, gayb/meleküti, maddeötesi/metafizik âlemle irtibata geçmek mümkündür. Kimi zaman, “Ben bu durumu, hali, manzarayı aynen gördüm, yaşadım!” dediğimiz şey, ya “yakaza”yla misal âlemine, ya daha önce yaşadıklarımızın toplandığı / resmedildiği / arşivlendiği misal boyutuna geçmek veya daha önce rüyamızda gördüğümüzü görmek veya yaşamaktır.
Yakaza hali durumu, madde ile gayb (anti madde, metafizik) arasındaki irtibat ve perdeleri şöyle açılabilir:
Berzah (ara, perde, kabir perdesi), dünya ile ahiret arasında bir köprü; misal / görüntü âlemi, cismanî âlemle ruhanî âlem arasında bir köprü; bahar, kışla yaz arasında ayrı bir köprü olduğu gibi, uyku da yakaza âlemiyle misal âlemi arasında bir köprüdür.
Rüyadaki halin, şuur uyanıkken meydana gelmesi halidir yakaza. Yakaza, akla da ters düşmediğine göre acaba nasıl gerçekleşir?
• Yakazada zihin hisseder, dıştan gelen mesajları alır cevap verir, görür (gözün gördüğü gibi ayan beyan); konuşur, muhakeme eder... Çünkü yakaza uyku değildir ve o durumda rüya görülmez. Diğer bir ifadeyle, yakazada görünenler rüya değildir. Daha önce rüyanın mahiyetini ve çeşitlerini açıklamıştık...
• Sun’î / yapay bir uyku olan yakazada tam bir “tecerrüt” (sıyrılma) geçerli. Yani duyular yoluyla gelen ses, ışık, dokunma gibi uyarılardan sıyrılıp zihnî dağınıklık önlenir.
• Yakaza durumunda kaslar gevşer, dış uyarılarla irtibat kesilir, zihin boşaltılarak bir noktaya odaklanıp sabitlenir.
• Yakazada şuur / bilinç açıktır ve idrak / dikkat yeteneği kaybolmaz.
• Tahayyül kabiliyeti de fevkalâde artar.
• Yakaza halinde duyuların duyarlılığı / bedenî hareketlilik hali gider, zihnî tesirleri azalır. Melekût / metafizik âleminin yüce ruhlarından telkin almaya, uyanıklık haline nispetle daha çok müsait olunur.
• Rüyada ölmüş insanların ruhlarıyla görüşmek mümkün olduğu gibi, yakaza halinde de mümkündür. Çünkü irtibatı yine ruh, duygular kuruyor.